Ülkemizde zarar hesapları, hakimler tarafından yapılamadığından, bu hesapların işin niteliği gereği bilirkişi aracılığı ile yapılmasında ülke gerçekleri bakımından zaruret bulunmadığı, hüküm tarihinin önceden bilinememesi nedeniyle bilirkişinin hüküm tarihi itibariyle iratları sermayeleştirilmesinin de mümkün olmadığı, yurt sathında uygulamada birlik sağlamak için gerek ölümler nedeniyle destek kaybı zararının, gerekse beden gücü kaybı zararının hesaplanmasında rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zararın da bilinen son gelir nazara alınıp her yıl % 10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmasının gerekeceği, bu yöntemle belirlenecek tazminat miktarına da, olayın haksız fiilden kaynaklandığı gözetilerek olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasının icabedeceği-

Taraflar arasındaki "iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat" devasandan dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.12.1993 gün 1991/124 E-1993/1118 K.- sayılı kararının incelenmesi taraf v ...