Y.li olmayan tanık beyanlarına dayalı iş kazası iddiaları ile daha sonra gerçekleşen ölüm olayı arasında uygun neden sonuç bağı bulunduğunun kabul edilemeyeceği-
Kapıcılık hizmet akdinin davacının kocası ile yapıldığı, apartman yönetimi tarafından düzenlenen kapıcılık teminatının davacının kocası tarafından imzalandığı, ücretlerin davacının kocasına ödendiği, davacı kadının kalorifer yakma belgesinin de olmadığı, bu durumda eşine yardımcı olarak çalıştığı anlaşılan davacı kadının işçilik hakları ile ilgili dava açma hakkının bulunmadığından davanın reddi gerekirken, kısmen kabulünün isabetsiz olduğu-
Resmi kurumlarda geçen sigortalı çalışmalarla ilgili olarak işverence düzenlenen ücret tediye bordroları ile sigorta primlerinin kesildiği anlaşıldığından, on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği-
Unvanın gerektirdiği sorumluluklara, görev ve yetkilere sahip olmayan bir kimsenin o işi fiilen yapmış olmasının kendisine aynı ücretin verilmesi zorunluluğunu doğurmayacağı, bu bakımdan davacının, usta unvanına sahip olmamasına rağmen fiilen ustalık işini yapmış olsa bile kendisine ustalar için öngörülen ücretin verilmesini isteyemeyeceği-
İbranamede istifa ettiğinden söz eden davacıya ödenmiş olan kıdem tazminatının geri alınmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Sigortalılığın tesbiti davasının, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 10 yıl içerisinde açılmasının zorunlu olduğu, hak düşürücü sürenin işlememesi için, aynı işyerinde çalışma olmasının gerektiği-
Tanıkların davacının yük taşıdığı günlerde fazla mesai yaptığını söyledikleri, aynı işyerinde çalışan başka bir şoförün davasında da fazla mesai hesaplandığından bahsedildiği, şu durumda davacının yük taşıdığı günler mümkün olduğu kadar tesbit edilerek o günler için gerçekleşecek fazla mesai ücretine karar verilmesinin gerekeceği, bu hesap için üç kişilik bilirkişi kuruluna gerek olmadığı, tek kişilik bilirkişi ile hesap yapılabileceği, bu bakımdan davacıya üç kişilik bilirkişi ücreti ödemesi külfetinin getirilmesinin ve bu ücretler yatırılmadığı için verilen mehlin yerine getirilmemiş olmasından söz edilmesinin de doğru olmadığı-
İş eşyalarının, sosyal yardım niteliğinde olmadığından, kıdem ve ihbar tazminatlarında hesaba dahil edilemeyeceği, hakimin kural olarak, Yargıtay bozma kararına uymak, ya da bu karara karşı direnme kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp serbest takdir yetkisine sahip olduğu, ancak, bozma sebeplerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (re'sen) gözönünde bulundurulması gereken sebeplerden olmaması halinde; taraflar veya vekilleri bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkemenin önceki kararda direnemeyeceği-
Otelde şef garson olarak çalışan işçinin mevsimlik çalışmaları için de yıllık ücretli izin parasına hükmedilmesinin yerinde olduğu-