İş sağlığı ve güvenliği hükümlerinin çıraklar hakkında uygulanacağı-
Hizmet akdinin fesih tarihinde imzalanan ibranamede açıkça yıllık izin ücretinin ödendiği, bu sebepten bir talepte bulunulamayacağı, her türlü dava hakkından feragat edildiği ihtirazi kayıtsız şekilde beyan edildiğinden yıllık ücretli izin alacağının reddi yerine kabulüne karar verilemeyeceği-
Kusur ve zarar konuları açıklığa kavuşturularak davacı işçinin kusurlu bulunup bulunmadığı, kusurlu ise buna göre zarar tutarının işçinin 30 günlük ücretini aşıp aşmadığı belirlenerek işverence yapılan feshin 4857 sayılı İş Yasasına göre haklı olup olmadığına karar verileceği-
İş sözleşmesinde aylık ücret ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığı halde bu sözleşmeyi bir süre uygulayan ve bu süre zarfında davalı kurumdan aylık ücret hususunda bir talepte bulunmayan davacının, işten ayrıldığı tarihten uzunca bir zaman sonra dava açarak talepte bulunmuş olmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu-
1475 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında geçen çalışmaların kıdem tazminatının belirlenmesine esas hizmet süresi yönünden birleştirilebilmesi için hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi gerektiği-
İbranamenin davanın her safhasında ileri sürülebileceği kökleşmiş içtihat ve usul hükümleri gereği olduğu - İbraz edilen ibraname ile yıllık izin belgeleri arasında çelişki oluştuğunda bu çelişki nedeniyle salt ibranameye değer verilerek sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı-
İşverenin iş sözleşmesini feshetmesinin de bir tür ceza olduğu, işverenin meydana gelen olay ile orantılı olarak iş akdini feshetmesi gerektiği; eğer disiplin, para cezası vb. yaptırımlar hakkaniyete daha uygun düşecekse önce bunlara başvurulması gerektiği – önceden muvafakat var ise veya işyeri uygulaması haline gelmiş bir eylemden dolayı işçinin iş akdinin feshedilmesinin uygun olmadığı-
Davacının talebinin 1475 sayılı İş Kanunu zamanına denk gelmesi ve bu dönemde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesinin karşılığının bulunmaması sebebiyle yapılan değişikliğin işverenin yönetim yetkisini kullanma kapsamı içerisinde olduğu, işçinin hizmet akdinin iptali ile ilgili bir girişiminin olmaması, kendi rızası ile hizmet akdini imzalaması dolayısıyla önceki döneme ait haklarını talep etmesinin yasal olarak mümkün olmadığı-
İş mevzuatına tabi hizmet akdi imzalamak suretiyle çalışan davacı ile davalı Türk Telekom arasındaki uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargıya ait olduğu-
Bozmadan önce var olmayan bir kısım belgelerin dosyaya girdiği, öte yandan mahkemenin de bozma kararından esinlenerek bozma ilamı kapsamında yaptığı araştırma ve incelemeyi esas aldığı ve yeni ibraz edilen bu belgelere dayanılarak direnme kararı kurmasının usul ve yasaya uygun bir direnme kararı olmadığı-