Mahkemece, hem davalı 3.kişi S. A.'ın dava konusu taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle, hem de davalı 4.kişi şirketin dava konusu taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle davacının icra dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak sorumlu tutulması (tahsilde tekerrür olmamak üzere) yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde, yalnızca davalı 4.kişi şirket aleyhine bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı-
davalılar arasında borca mahsuben yapılan taşınmaz satışının İİK 279/1-2 maddesi gereğince iptale tabi olduğu, iptali istenen tasarruftan istifade eden davalı D.A.'nın davalı borçlu Ö.'ın hem yakın arkadaşı, hem kiracısı hem de dava dışı bankalara kredi kefili olduğu ve borçlunun kredi borcunu ödeyememesi üzerine kendisinin bizzat kefil olarak bankalara kredi borcunu kapattığı, davalı borçlu Ö.'ın ekonomik durumunu hal ve vaziyete göre bilebilecek durumda olduğundan "davanın kabulüne" dair verilen karardan isabetsizlik bulunmadığı-
Davalıların inanç sözleşmesine dair kendi aralarında yaptıkları anlaşma ile kredi taksitlerinin bir kısmının 3. kişi veya temsilcisi tarafından yatırılmış olmasının anlaşmanın tarafı olmayan 3. kişileri (somut olayda davacı alacaklıyı) bağlamayacağı - Konut kredisi kullandırabilmek için tarafların kendi aralarında yaptıkları satışa konu işlemin muvaazalı olduğu, kimse kendi muvazasına dayanamayacağı- Davalılar arasındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle İİK'nın 280/1 maddesinde vücut bulan emarenin gerçekleştiği - Tasarrufa konu işlemin değeri ile alacak miktarı (icra takip çıkışı veya borç miktarı itibariyle) karşılaştırılarak hangisi düşük ise, onun bu davanın değeri (müddabihi) olarak kabul edileceği-
İptal davalarının ön koşulu, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.'nun 277.md) bulunması olduğu- Ön koşulun bulunması halinde İİK.' nun 278, 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği- İİK.'nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı- Kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabileceği-
Davacı vekilinin, ön inceleme duruşmasında davanın İİK.'nun 280 ila 282 maddeleri gereğince açıldığını beyan etmesine ve İİK'nun 284 üncü maddesi gereği tasarruf tarihinin üzerinden 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra davanın açıldığının anlaşılmasına göre " davanın süre aşımı nedeniyle reddine" dair verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu-
Taşınmazların tapuda gösterilen değerleri ile bilirkişi tarafından belirlenen gerçek değerleri arasında mislini aşan bedel farkının bulunmamasına ve davacı tarafından davalı 3. kişilerin davalı borçluların mali durumu ile ızrar kastını bilebilecek kişilerden olduğunun ispatlanamamasına göre usul ve kanuna uygun "davanın reddine" dair kararın onanması gerektiği-
Davalı borçlu N. D.'den, davalı ..... Akaryakıt'a devredilen benzinlik ve arsasının İİK 280/3 hükmüne göre ticari işletme devri niteliğinde olduğunun anlaşılmasına, aksinin de ispat edilememiş olmasına göre "davanın kabülüne" ilişkin kararın usul ve kanuna uygun olduğu-
Davalı borçlu A.G. ile dava konusu taşınmazı devrettiği davalı 3. kişi A. O.' nun nüfus kayıtlarının incelenmesinden, ........ İli, Sarıoğlan İlçesi, Bakarcak Köyü nüfusuna kayıtlı oldukları, yani aynı köylü oldukları anlaşılmış olup, bu durumda mahkemece, davalı 3. kişi A. O.' nun İİK’nun 280/1.maddesi kapsamında davalı borçlu A.G.' nin mali durumunu ve alacaklılarını ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olup olmadığının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı F. Ö.' nün davalı borçlu N.L.' nin kızı, davalı 3. kişi T.Ö' nün de davalı borçlunun iş arkadaşı olmasına, davalı 3. kişi T.Ö' nün , davalı F. Ö.'nün İİK madde 280/1 hükmü gereğince borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişiler olduğunun anlaşılmış olmasına göre verilen "davanın kabulüne" dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Dava konusu taşınmaz, tapuda 45.000,00 TL'ye alınmış, bilirkişi taşınmazın rayiç değerini 70.000,00 TL olarak belirlemiştir. Bu hali ile ivazlar arasında önemli oransızlık bulunmamaktadır. Davalı borçlu ve üçüncü kişi arasında akrabalık ve yakınlık olduğu iddia ve ispat edilememiş olduğundan Tapuda 45.000,00 Türk lirasına alınan dava konusu taşınmazın rayiç değerinin bilirkişi tarafından 70.000,00 Türk lirası olarak belirlendiği, bu hali ile ivazlar arasında önemli bir oransızlık bulunmadığı, davalı borçlu ve üçüncü kişi arasında akrabalık ve yakınlık olduğu iddia ve ispat edilememiş olduğundan, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-