İİK.’nun 169. Maddesine dayanılarak yapılan itirazın, satış dışındaki icra takip işlemlerini durdurmayacağı-
Üzerine haciz konulmak istenen dolmuş hattının haczedilip sattırılamayacağı-
İcra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” karar verilmiş olması halinde, bu kararın kesinleşmeden, iptal edilen ödeme emri uyarınca borçlunun taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceği–
Haciz isteme hakkının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl geçince düşeceği ve bu durumda takip dosyasının işlemden kaldırılacağı- Süresi içinde haciz talebinde bulunmuş olan alacaklının, haciz talebini geri alabileceği, bu durumda yeni bir –bir yıllık- sürenin işlemeye başlamayıp, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan sürenin kalan kısmı içinde yeniden haciz talep edebileceği- Bu sürelerin geçirilmesi halinde “haciz isteme hakkı”nın düşeceği, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için “yenileme talebinde” bulunması ve bu talebin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği- Buna karşın, süresi içinde haciz yapıldıktan sonra, satış istenmemesi nedeniyle haczin düşeceği, alacaklının yeniden borçlunun malları üzerine haciz koydurabilmesi için borçluya, alacaklının yenileme talebinin tebliğine ve alacaklıdan –ilamsız yenileme takiplerde- harcının alınmasına gerek bulunmadığı–
İİK. 128a/II’deki iki yıllık sürenin, icra memurluğunca -yerinde- kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren başlayacağı (Bu tarih; kıymet takdirine karşı şikayet yoluna başvurulmaması veya şikayetin reddi durumunda itibar edileceği)—
Taşınmazın tapu kaydı üzerine karardan önce koyulmuş bulunan haczin, şufa kararından etkilenmeyeceği-