İcra müdürünün (yardımcısının), «ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu» kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddedemeyeceği–
Borçlunun, itiraz süresi dolmadan «borcu kabul etmesi» halinde, haciz yapılabileceği ancak, İİK. mad. 20 gereğince, takibin bu şekilde kesinleşme tarihinin üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceği– Borçlunun başka alacaklılarının, «borçlunun kabulü nedeniyle takip kesinleşmeden yapılan haczin kaldırılmasını» isteyemeyecekleri, İİK. mad. 20 gereğince «haczin kendilerine karşı hüküm ifade etmediğini» -sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurarak- ileri sürebilecekleri–
Zamanaşımı süresinin, son işlem tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
Süresi içinde haciz istenmemesi veya geri alınıp da yenilenmemesi halinde, «haciz isteme hakkı»nın düşeceği, alacaklının ancak yenileme talebinde bulunduktan ve bu talep borçluya tebliğ edildikten sonra haciz isteyebileceği–
Süresinde haciz istemiş olan alacaklının, haciz masraflarını vermemiş olması halinde, bu istemin geçersiz olacağı (İİK. mad. 59) ve işlemden kalkan dosyanın, yenileme talebi ve bunun borçluya tebliği ile yeniden işleme konulabileceği–
Borçlunun «taksit sözleşmesi»ni ihlâl etmesi halinde, alacaklının da «takip konusu borcun tamamı için» haciz isteyebileceği–
İcra memurunun «dosyanın işlemden kaldırılması» kararının, alacaklının son işleminden itibaren işlemeye başlayan zamanaşımı süresini kesmeyeceği–
Niteliği gereği devam eden (her ay doğan) bir borç olan nafaka borcuna ilişkin dosyanın işlemden kaldırılamayacağı ve bu nedenle «takibin yenilenmesi»nin söz konusu olamayacağı–
Rehin ve kefalet nedeniyle müflisin borçlarını ödemek zorunda kalanlar yönünden, İİK.nun 204. maddesinin uygulanacağı–
Yenileme tebliğine ilişkin işlemin, ödeme emri niteliğinde olmadığından, mal beyanında bulunma yükümlülüğü doğurmayacağı–