Borçlu Tasfiye Halinde (G) (D) (B) Sigorta A.Ş.'nin borcundan dolayı Hazine Müsteşarlığı nezdindeki teminatları alacak niteliğinde olmadığından, Hazine Müsteşarlığının bu yöndeki yazısı, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı-
Takip borçlusuna ödeme emri tebliğ edilip takibin kesinleşmesi sağlanmadan, üçüncü kişiye çıkarılan "1. haciz ihbarnamesi" üzerine, "üçüncü kişinin yaptığı itirazın gerçeğe aykırı olduğu" iddia edilerek cezalandırılması istenemeyeceği–
Herkesin evinde bulunabilecek (haczi kabil olmayan) -ve takip konusu borcu karşılamaktan uzak- ev eşyalarının 'mal beyanı' sırasında borçlu tarafından bildirilmemiş olmasının 'gerçeğe aykırı beyanda bulunma' suçunu oluşturmayacağı–
Sanığın, ödeme (icra) emrinin tebliğinden önce, başka icra dosyaları nedeniyle üzerinde çok sayıda haciz bulunan (ve takip konusu borcu karşılamaktan uzak olan) taşınır ve taşınmazlarını mal beyanı dilekçesinde bildirmemiş olmasının, İİK. 338'e göre suç teşkil etmeyeceği–
İİK'nun 351 inci maddesindeki, "Şikâyetçi, dilekçe veya beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlıdır" hükmü karşısında, borçlu sanığın taşınmazın satışından elde ettiği paranın akıbeti hakkında şikâyetçi tarafından bir iddia ve delil de sunulmadığına göre, bu yönde araştırma yapılmaması eksiklik olarak değerlendirilemeyeceği-
"Gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçundan dolayı, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesine yapılacak şikayet ile yargılamanın yapılacağı–
Mal beyanı dilekçesinde borcu karşılayacak düzeyde malvarlığını göstermiş olan borçlunun, başka mallarını bildirmemiş olmasının, İİK. 338'deki suçu oluşturmayacağı–
Sanığa çıkarılan (gönderilen) görüşme davetiyesinde İİK. 349'daki -"duruşma günü gelmez veya vekil göndermezse, yokluğunda karar verileceği" şeklindeki- ve CMK. mad. 195'deki "gelmediği taktirde duruşmanın yokluğunda sonuçlandırılacağı"na dair- açıklamaya yer verilmemiş olması halinde, sanığın yokluğunda yargılama yapılıp mahkumiyet kararı verilemeyeceği–