Bozmaya uyma kararının, lehine bozma yapılan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğuracağı- Vekilin asil adına haciz ihbarnamesine yapmış olduğu itiraz hukuki anlamda geçerli olup, tazminat davası açısından asili bağlarsa da, İİK m. 338/1 gereği üçüncü kişinin cezalandırılması isteğinin, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olduğu-
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nun 286/2-d uyarınca; İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizinin mümkün olmadığı-
Haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunmaması nedeniyle verilen tazminat davasının esastan reddine yönelik karar karşılığında hükmedilecek vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiği-
Her ne kadar cezalandırma ve tazminat istemli davaların birlikte görülmesi gerekir ise de, İİK'nın 338/1. maddesi uyarınca sanığın cezalandırılmasına yönelik İcra Ceza Mahkemesi dosyasının istinaf aşamasında olduğu ve dosyada gelinen aşama itibariyle tazminat istemli yürütülen iş bu dosya ile birleştirilmesi olanağı bulunmadığı gözetilerek yapılan değerlendirmede, İcra Ceza Mahkemesi dosyasının sonucunun beklenilerek ve dosyanın incelenmesi suretiyle birlikte değerlendirilerek tazminata yönelik karar verilmesi gerekeceği-
İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve CMK 272/3 kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı-
Haciz isteme hakkının kural olarak alacaklının borçluya karşı başlatmış olduğu takibin kesinleşmesi ile doğacağı- Üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde icra takibinin kesinleşmediği görülmekle geçerli bir itiraz bulunmadığından üçüncü kişinin haksız fiilinden söz edilemeyeceği-
12. HD. 30.04.2024 T. E: 2023/5959, K: 4081
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna ilişkin olarak mahkeme tarafından sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının temyiz edilmesi sonucu onanarak kesinleştiği halde yeniden bu hususta karar verilmesinin mümkün olmadığı-
7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d uyarınca; ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, İlk Derece Mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı- İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat istemine yönelik olarak nisbi harç yatırılmamış olduğundan, harç noksanlığının tamamlattırılıp delillerin değerlendirilmesi gerektiği- Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için her iki tarafa ait tüm ticari defter ve belgeler ile birlikte banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun 3. şahıs şirketten kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilmesi gerektiği-
7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nun 286/2-d uyarınca; İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı-
