İcra suçlarından dolayı yapılan yargılama sonucunda şikayetçi veya vekilinin yokluğunda karar verilemeyeceği, şikayetçi vekilinin verdiği mazeret dilekçesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yargılamaya devam edilemeyeceği–
Şikayet dilekçesinde, şirket yetkililerinin isimleri belirtilmeden, sadece "şirket yetkililerinin cezalandırılması"nın istenmiş olması halinde, "İİK. 345 uyarınca davanın reddine" karar verilmesi gerekeceği–
Sanığın "mal beyanı" sırasında İİK. 82/3'de öngörülen "vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası" dışındaki taşınır mallarını bildirmemiş olmasının, İİK. 338'e göre suç teşkil edeceği–
Kooperatif ortaklarının, kooperatife olan apel borçları, kooperatif alacaklıları tarafından haciz edilemeyeceğinden, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine itiraz eden üçüncü kişi (ortak) hakkında İİK. 89/IV'e göre "tazminat" ve "ceza davası" açılamayacağı–
Vekilin beyanından "asil" sorumlu tutulamayacağından, haciz ihbarnamesine vekili aracılığıyla itiraz etmiş olan üçüncü kişi hakkında, isnad edilen "gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" suçundan 'beraat kararı' verilirken, bundan bağımsız olarak İİK. 89/IV'e göre tazminat talebi hakkında da olumlu/olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği–
Alacaklılarına karşı sadece kooperatifin sorumlu olması ve ortağın kooperatife karşı üçüncü kişi sayılamayacağı gözetildiğinde, kooperatifin borcundan dolayı üyelerine haciz ihbarı gönderilemeyeceği-
"İİK. 89/IV'e göre tazminata hükmedilmesi ve cezalandırılması" istemiyle sanık (üçüncü kişi) hakkında açılan dava sonucunda hükmedilecek vekalet ücretinin "icra mahkemelerinde takip edilen dava ve duruşmalı işlerde nisbi vekalet ücretinin (28 K. 2002 tarihli Avukatlık Ücreti Tarifesi mad. 11/3 gereğince) 100.000.000 TL.yi geçemeyeceği" göz önünde tutularak nisbi oranda tayin edilmesi gerekeceği-
Alacaklılarına karşı sadece kooperatifin sorumlu olacağı, ortak kooperatifle münasebeti bakımından üçüncü kişi sayılamayacağından ortağa haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği-
Mal beyanında belirtilmeyen -ancak daha sonra üzerine haciz konulan- taşınmazın (taşınmazdaki hissesinin) takip konusu borcu karşılamaktan uzak olması halinde, 'gerçeğe aykırı beyanda bulunma' suçunun oluşmayacağı-