Sınırlı yetkili olan icra mahkemesince, her türlü delil toplanarak ihtilaflı olan alacağın varlığı tesbit edilerek İİK. 89/IV ve 338/I uyarınca tazminata hükmedilemeyeceği–
Borçlu-sanığın "tüzel kişi" olması halinde, davanın İİK. 345 uyarınca, sanık olarak tüzel kişiyi temsile yetkili gerçek kişi ya da kişilerin gösterilerek, bu kişilere karşı (bu kişilerin ad ve soyadları belirtilerek) açılması gerekeceği böyle yapılmayıp "tüzel kişi yetkilileri" ya da "tüzel kişilik" hakkında şikayette bulunamayacağı, aksi taktirde mahkemece "davanın reddine" şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Sanığın, ödeme (icra) emrinin tebliğinden önce, başka icra dosyaları nedeniyle üzerinde çok sayıda haciz bulunan (ve takip konusu borcu karşılamaktan uzak olan) taşınır ve taşınmazlarını mal beyanı dilekçesinde bildirmemiş olmasının, İİK. 338'e göre suç teşkil etmeyeceği–
İİK. 338/I uyarınca tayin olunan cezanın, "itiraz"a değil, "temyiz"e tabi olduğu–
Vekilin, üçüncü kişi-sanık adına -gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine- icra dairesine yaptığı beyanın gerçeğe aykırı olması nedeniyle asilin cezalandırılamayacağı-
Vekilin borçlu-sanık adına icra dairesine verdiği "mal beyanı dilekçesi"nin gerçeğe aykırı olmasından borçlu-asilin sorumlu tutularak cezalandırılamayacağı–
Herkesin evinde bulunabilecek (haczi kabil olmayan) -ve takip konusu borcu karşılamaktan uzak- ev eşyalarının 'mal beyanı' sırasında borçlu tarafından bildirilmemiş olmasının 'gerçeğe aykırı beyanda bulunma' suçunu oluşturmayacağı–