Mahkemece, asıl ve birleştirilen davaların ayrı davalar olduğu gözetilerek birleştirilen dava hakkında ayrı hüküm kurulması gerekirken HMK'nin 297/2. maddesine aykırı olacak şekilde yazılı olduğu üzere karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, keşif yapılmışsa da, taşınmazın hali hazırdaki eylemli durumu ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden olup olmadıklarının yeterince araştırılmadığı, taşınmazın 1988 tarihli memleket haritasında gösterilmesi ile yetinildiği, 1982 yılına en yakın hava fotoğraflarının incelenmediği, incelenen 1977 tarihli hava fotoğrafında da taşınmazın gösterilmediği, dava konusu taşnmazın hükmen orman olarak tesciline ilişkin dava dosyasının ve güncel tapu kaydının getirtilmediği, taşınmazın hangi niteliğiyle hazine adına kayıtlı bulunduğunun belirlenmediği ve ayrıca 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanakların tümünün getirtilmediğinin görüldüğü, bu haliyle mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı-
20. HD. 02.10.2019 T. E: 637, K: 5444-
Yerel mahkemece direnme kararında "ilk kararın gerekçesine ve hükme esas alınan, sağ kalan eşin rapor tarihindeki yaşına göre değerlendirme yapan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğinin" ayrıca belirtilmiş olması karşısında, direnme kararının "gerekçe" içerdiği-Davacı eş ve çocuğunun destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında davacı eşin çocuk sayısı, içinden bulunduğu sosyal ve ekonomik durum göz önüne alındığında, "rapor tarihine kadar geçen zamanda da evlenmemiş olduğu, evlenme şansı bulunmadığı" yönündeki bilirkişi raporunun hükme esas alınmak suretiyle tazminatta bir indirime gidilmesinin hatalı olduğu-
Kısa karar ile hüküm fıkrası ve hükmün gerekçesi arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerektiği-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun uygulamasına göre; abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abonenin de müteselsilen sorumlu olacağı- Davada, su abonesi olan davacının aboneliğini sonlandırmadığı sürece tüketilen su bedelinden sorumlu olduğu, daha az tüketim yaptığına dair bir iddia da ileri sürülmediğinden bilirkişi incelemesine gerek olmaksızın davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece gerekçede formüle göre yapılan hesaplamaya itibar edildiği belirtilmiş ise de kısa karar da ......... TL değer kaybı ve ....... TL ekspertiz fatura giderine hükmedildiği, bu haliyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu, bu durumun HMK'nin 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği-
Alacaklı vekili, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini gerekçeli kararın tebliği ile öğrendiğinden, gerekçeli karar tebliği tarihine göre vekalet ücreti ve yargılama gideri ile sınırlı olarak yapılan temyiz talebinin süresinde olduğu-
Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumların Anayasanın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırıp, belirsizlik ortamına neden olacağı- Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnme kararı vermesi ile direnme kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebileceği- Usulü kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerektiği-
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı ......... tarihli kısa kararında hem "Davanın kabulü ile” ve hem de “Davanın kısmen kabulü ile” denildiği halde, gerekçeli kararda “Davanın kısmen kabulü ile” şeklinde yazıldığının görüldüğü, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerektiği-