Kısa kararın verildiği duruşma tutanağında, "HMK 345. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen tefhim oldu", gerekçeli kararda ise “...Yargıtayda 8 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi” denilmek sureti ile verilen hükmün tabii olduğu yasa yolu ve süresi açısından fark yaratılmak sureti ile çelişki oluşturulduğu-
Kısa kararın verildiği duruşma tutanağında, "HMK 345. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen tefhim oldu”, gerekçeli kararda ise “...Yargıtay'da 8 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi” denilmek sureti ile verilen hükmün tabii olduğu yasa yolu ve süresi açısından fark yaratılmak sureti ile çelişki oluşturulduğu-
Temyiz konusu karara bakıldığında; gerekçede sadece iddia ve savunmanın özetlendiğinin, HMK 297/1-c madde ve bendinde yer alan diğer unsurlara yer verilmediğinin görüldüğü, buna göre, Anayasa'nın ve HMK'nın aradığı anlamda bir gerekçeden bahsedilebilmesinin mümkün olmadığı-
Hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği, istinaf edilen kısa karar bu hususları kapsamadığından, istinaf denetimi mümkün olmadığı-
Davacı Hazine vekilinin, 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak dava açmış olmasına ve taşınmazlara ait tapu kayıtları celbedilerek her iki parsele ilişkin keşif icra edilmesine rağmen, sadece 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak hüküm tesis edilmesi, 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Anayasa ve kanun hükümleri nazara alınmadan, “gofre bedelinin iadesi” istemine yönelik herhangi bir gerekçe açıklamaksızın sair taleplerin reddi kapsamında bu talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Gerekçe kendi içinde çelişkili olup, gerekçe ve hüküm sonucunda da yaratılan bu çelişkilerin tek başına bozma sebebi oluşturduğu-
Rücuen tazminat davası-
Somut dava ile ilgili verilen kararda ise davacının taleplerinin neden reddedildiğine dair hiçbir gerekçe yer almamasının doğru olmadığı-
Kısa kararda, mevcut yapıların kal'ine denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, kal talebi hakkında olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmamış olup, iki karar arasında çelişki yaratıldığı, kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin, mahkemelere ve yargıya olan güveni sarsacağı gibi infazda duraksamaya yol açacağı, hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karar olup, gerekçeli kararın da buna uygun olması gerekeceği, hükmün, bu nedenle Kanun'a, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'na aykırı olarak tesis edildiği-