Mahkemece, biri ıslak imzalı diğeri elektronik imzalı olmak üzere, birbirinden farklı gerekçeler içeren, çelişkili iki karar oluşturulmasının doğru olmadığı-
1086 sayılı HUMK döneminde tarafın delil olarak sair delile dayanmış olması durumunda bunun yemini de kapsadığının kabul edildiği, bu şekilde uygulama yapıldığı, somut olayda, dava 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış olup, davacılar vekilinin dava dilekçesinde ".... her türlü kanuni delil...." ibaresine yer verdiğinden, yemin deliline dayandığının kabulü gerekeceği, o halde mahkemece, davacı tarafa yemin teklifi hakkının hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ...