Hüküm kısmında kısıtlı adayının sevk edildiği İstanbul E.köy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğinin raporu gereğince yasal danışman atandığı belirtilmiş ise de bunun gerekçe olarak kabulünün mümkün olmadığı, hüküm fıkrasında yapılan bu açıklamanın, mahkeme kararında bulunması gereken hususları içermediği-
Yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara tebligat yapılmasının hatalı olduğu- Bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi elden şirket vekiline tebliğ edilmiş ise de, hükme esas alınan ek raporun da bu vekile tebliğ edilmediği görüldüğünden, tebligatların usule aykırı şekilde yapılmış olduğu- Mahkeme karar gerekçesinde sadece davalıların ispat külfetini yerine getirmediği açıklanarak kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiş ise de; kararın gerekçesinde maddi olayın saptanmadığı, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmediği görüldüğünden, kararın HMK. mad. 297'nin amaçladığı anlamda gerekçe taşımadığı-
Hüküm içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, bu nedenle hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılmasının zorunlu olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi-
Kararın gerekçesiz olmasının T.C. Anayasası'nın 141 ve HMK.nun 297. maddelerine aykırı olup, bozma sebebi olduğu- Alacak davalarında dahili dava yoluyla davalı ithalinin mümkün olmadığı-
Davacının vekili olan davalının uhdesinde tuttuğu iddia edilen paranın tahsili istemine ilişkin olan davanın, davacının davalı hakkında başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali amacı ile Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada, HMK. 297 hükmüne aykırı olarak yazılan kararın hukuka uygun olmadığı-
Trafik kazası nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybının tahsili talebine ilişkin itirazın iptali davasında, kısa kararda ve gerekçede "dava konusu alacak likit olmadığından ve yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı yönünden talebin reddine" yazıldığı halde hükümde “davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine“ denilmesinin bozma nedeni olduğu-
Kural olarak işçilik alacakları brüt olarak hüküm altına alınması gerektiği- Davacının alacaklarını net miktar üzerinden talep etmesi hâlinde ise, hüküm fıkrasında talep dikkate alınarak alacakların net olarak hüküm altına alınması gerektiği-Mahkemece hüküm altına alınan miktarların net ya da brüt olduğunun gerekçede belirtilmesinin yeterli olmadığı, hüküm fıkrasında da hüküm altına alınan alacakların net ya da brüt olduğunun açıkça yazılması gerektiği-
Kararın gerekçe kısmında; bahsi geçen 89/1. haciz ihbarnamesine ilişkin şikayet ile ilgili olarak ihbarnamenin iptaline karar verilmesi yönünde kanaat oluşmasına rağmen, sehven düzeltilmesi yönünde hüküm kurulduğu belirtildikten sonra, hüküm bölümünde, anılan ihbarname geçerli kabul edilip tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilerek, mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk olacak şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü borca itirazı da incelenerek bu talebi konusunda HMK.'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-