Hangi davacı için ne kadar manevi tazminat istenildiği davacılar vekiline açıklattırılmak ve denetime açık olması için davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarları ayrı ayrı gösterilmek suretiyle bir karar verilmek üzere, hükmün bozulması gerektiği-
Davacının birleştirilen her bir dava dosyasındaki dava dilekçesi ile vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olarak ayrı ayrı talebi bulunduğuna göre bu hususta mahkemece ayrıntılı bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2., 3. ve 4. fıkralarında asıl ve birleşen davalar için toplu halde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hesaplanmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Asıl davada davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, akabinde arsa sahibi arsayı yüklenici şirkete intikal ettirdiği, yüklenici şirkette taşınmazı hisseli olarak 3. kişilere sattığı, 3. kişiler tarafından satın alına hisselerin her birinin bağımsız daire niteliğinde olduğu yapılan satışlardan anlaşılabilmekte olup, bu durumda 3. kişilerin bu taşınmazdan daire karşılığı hisse aldıklarını temlik sırasında bildiği ve aksi durumun hayatın olağan akışına aykırı olacağı- 3. kişilerin bu taşınmazı arsa payı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici şirkete intikal eden bu taşınmazı yüklenicinin edimini yerine getirmeden bu hisselerin gerçek manada kendilerine ait olamayacağını, avans niteliğinde olduğunu bildikleri kabul edilmesi gerektiği- 3. kişiler aleyhine açılan tapu iptal, tescil davasında bozmaya yanlış mana verilerek, yüklenici şirketin hiçbir edimini yerine getirmediği halde, yüklenici tarafından avans olarak verilen bu hisselerin 3. kişiler üzerinde bırakılmasının hatalı olduğu-
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu, böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağı ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceği-