Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava konusu bonolar zamanaşımına uğradığına göre; kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilmiş olacağından, senette vade olarak belirtilen tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru değildir. Takipte BK’ nun 101 maddesi çerçevesinde temerrüt ihtarı bulunup bulunmadığı araştırılarak, davalı takipten önce temerrüde düşürülmüş ise, o tarihten, düşürülmemiş ise takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği gözetilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediğinin, alacağın muaccel olup olmadığının, ne miktarının tahsil edilebilir olduğunun, faiz miktar ve oranlarının tespitinin, tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirdiği, o halde İİK.nun 149. maddesinin ve İİK. 150/1 maddesinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının olmadığı-
Davacı, 'davalıya mal satıp teslim ettiğini' davalı ise “davacıdan mal almadığını” savunduğundan, ispat külfeti kendisinde olan davacının “davalıya mal satıp teslim ettiğini” yazılı delille kanıtlamak zorunda olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinin altındaki imzaların davalı ya da çalışanına ait olduğunun ispatı külfeti de davacı tarafta olduğundan, araştırma ve inceleme yapılması ve davacının taraf ticari defterlerine dayanması karşısında davalı defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılarak, gerektiğinde yemin teklif hakkı da hatırlatılarak toplanacak delillerin tümü değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, dava konusu çekin keşidecisinin davalı, hamilinin ise davacı olup, TTK.’ nun 644. (şimdi; 732.) maddesi uyarınca davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak alacağını tahsil etme olanağı olduğu, bu durumda keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Dava konusu senet zamanaşımına uğramış ise de, taraflar arasında temel ilişki bulunduğundan, söz konusu senet “delil başlangıcı” niteliğinde olup, davacı-alacaklı alacağını tanık dâhil her türlü delil ile ispat edebilir. Somut olayda mahkemece tarafların delillerini ibraz etmeleri için süre verilmeden, davacıya temel ilişkiye dayalı alacağını ispat etme imkânı tanınmadan “davanın kabulüne” karar verilmiş olmasının bozmayı gerektireceği-
Davacı vekili, davalı tarafın yetki itirazını kabul ettiğini bildirdiğine göre, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemenin yetkisizliğine dair hüküm oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davacı “davalıya mal satıp teslim ettiğini, ancak bedelini alamadığını” iddia etmiş, davalı ise “davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını” iddia etmiştir. Bu durumda davacının “davalı ile arasında alım satım ilişkisi olduğunu ve bu ilişki nedeniyle davalıya mal teslim ettiğini” yazılı delille ispatlamak zorunda olacağı-
Açılış ve kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defterlerin sahibi aleyhine delil olacağı-