Davalının, dava dışı şirket ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olarak imzasının bulunduğu ve kefalet limitinin belirlendiği görülmüştür. Bu durumda davalının, müteselsil kefili olduğu sözleşmedeki kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sorumlu olacağı-
Alacağın dayanağı senetlerin, zamanaşımına uğrayan alacak bakımından “delil başlangıcı” niteliğinde olduğu, hal böyle olunca; ispat yükünün davacıda olup keşideci ile ararlındaki temel ilişkiyi tanık dâhil her türlü delille ispatlaması gerektiği; dosyada dinlenen davacı tanıklarının beyanları taraflar arasındaki temel ilişkiyi ispat etmeye yeterli değildir. Öte yandan zamanaşımına uğramış senet ile ilgili temerrüt faizi istenebilmesi için, borçlunun ihtaren temerrüde düşürülmesi gerekmekte olup, dosyada buna ilişkin bir belge bulunmadığı halde, senetlerin vade tarihinden itibaren işlemiş temerrüt faizine de hükmedilmesinin bozmayı gerektireceği-
İtirazın iptali davasının amacının itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını sağlamak olduğu, böylece itirazın iptali davasının konusunu, icra takibinde yer alan taleplerin oluşturabileceği, icra takibine konu edilmeyen bir talep hakkında itirazın iptali davası açılamayacağı, somut olayda dava konusu edilen %15 cezai şart takibe konu edilmediği halde mahkemece bu talep yönünden alacak hükmü kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmeden icra edilemeyeceği, kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya verilemeyeceği, ancak boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibinin yapılabileceği-
Takip dayanağı ilamın, müstakilen açılan istirdat davasına ilişkin olup HUMK.nun 443. (HMK.nun 367/2.) maddesinde yer almadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabilecek nitelikte olduğu, dayanak ilamın incelenmesinde, davanın, menfi tespit davası olarak açılıp daha sonra istirdata dönüşmesinin de söz konusu olmadığı, o halde İİK.nun 72. maddesine göre de kesinleşmenin aranmayacağı-
Davalı işvereninin elinde bulunan giysiler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak, giysilerin ayıplı olup olmadığını tespit etmek, ayıplı ise bunun niteliğini bilirkişiye tespit ettirmek, ayıp bulunmakta ise 6098 sayılı TBK’nun 475. maddesi gereğince davalının hangi seçenekten yararlanabileceğinin bilirkişiye inceletilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, tüm genel kurul tutanakları incelenerek, aidat miktarları ile gecikme halinde belirlenen gecikme faizi borcunun derdest dosyalara uygulanacağını belirten 6101 S.K'nun 7. maddesi atfıyla 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK'nun 120 maddesine uygun düşüp düşmediğini denetleyen bilirkişiden gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu miktar gösterilmemiş olsa bile, sözleşme kapsamından kefilin sorumlu olacağı azami miktarın anlaşılması halinde, kefaletin geçerli olacağı-