Zamanaşımına uğramış çekler yönünden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de, taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde, bu durumdaki çeklere yazılı “delil başlangıcı” olarak dayanılabilir ve alacak (tanık dâhil) her türlü delille kanıtlanabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise hamilin, keşideciye karşı 6762 sayılı TTK. nun 644. (şimdi; TTK.'nun 732.) maddesine dayanarak “sebepsiz zenginleşme” hükümleri çerçevesinde alacak talebinde bulunabileceği-
Davalı, icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde “dava konusu faturalara konu malları almadığını, kendisine böyle bir mal teslimi yapılmadığını” belirtmiş ve iş bu itirazın iptali davasına katılmayarak, davayı inkâr etmiş sayılmıştır. Bu durum karşısında somut olay bakımından ispat külfetinin, davacıda olup, davacının “mal satıp teslim ettiğini” yazılı delile kanıtlamak zorunda olacağı-
Davalının kooperatif ortağı olunup olunmadığının belirlenmesine bağlı HUMK. döneminde açılmış olan bir davanın sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından, salt mal varlığı hukukuna dayalı olmayan (davalının üye olup olmadığı hususunda çekişme bulunan) davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Uyuşmazlık süresinde davalının keşideci, davacının lehtarı olduğu bankaya ibraz edilmeyen ve altı aylık (şimdi; üç yıllık) zamanaşımı süresinde takibe konulmayan çekten kaynaklanmaktadır. Davacı vekili replik dilekçesinde davanın “sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası” olduğunu ileri sürmüş ise de, dava ve icra takibine konu çekte davalı, çekin keşidecisi olup, davacı ise lehtarı olduğuna göre taraflar arasında temel ilişki vardır. O halde bu husus gözetilerek tarafların delilleri toplanıp bir karar verilmesi gerekirken “sebepsiz zenginleşme” hükümlerine göre ispat yükünün davalıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabul edilmesinin bozmayı gerektireceği-
Davalının yetki itirazı üzerine yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Yetkisizlik kararı verilen dosyada davalıyı vekili temsil etmesine rağmen yetkili mahkeme davalı asile tebligat göndererek yargılamaya devam etmiştir. Yetkisizlik kararı ile gönderilen ve yetkili mahkemede görülen dava yetkisiz mahkemede açılan davanın davamı niteliğindedir. Bu nedenle yetkili mahkeme tarafından davalı vekiline tebligat gönderilmesi gerekirken asile tebligat çıkarılarak yargılamaya devam edilerek sonuçlandırılması tebligat kanununa aykırı olduğundan hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı taraf “davalıya akaryakıt sattığını, ancak bedelini alamadığını” iddia etmiş, davalı ise aleyhindeki takibe yönelik olarak verdiği itiraz dilekçesinde “davacıya borçlu olmadığını, davacının dayandığı veresiye fişleri altındaki imzaların kendi çalışanlarına ait olmadığını” savunmuştur. Bu durumda ispat külfeti davacıda olup, davacı tarafın iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorunda olacağı-
Kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda yöneticilerin yasadan ve yönetim planından kaynaklanan yetkilerine dayanarak üçüncü kişilerle sözleşmeler yapabilecekleri, bu sözleşmelerin kat malikleri adına ve hesabına sonuç doğuracağı- Yasal kurallara uygun şekilde akdi ilişki kurulmuş ise davalı yönetimin işbu itirazın iptali davasında pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Alacaklının itirazın ilamında yazılı olan ve edayı içeren inkar tazminatı, avukatlık ücreti, bakiye harç ve yargılama gideri için ayrı bir takip yapmasında usul ve yasaya aykırılık olmadığı-
Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri 3 yıl süreyle seçileceği, ancak yenileri seçilmedikçe bu sürenin bitiminde de üyelerin görevine devam ettiğinin kabulü gerektiği- Yönetim kurulu üyeleri halen şirketi temsile yetkiliyken dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Faturadan kaynaklanan davacı alacağının likit olması nedeniyle hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında davalının icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerekirken, “alacağın yargılama sonucunda belirlendiği” gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasını gerektireceği-