Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iki yıl süreli olup, müteselsil kefilin sorumluluk süresi kapsamında olduğu ve kefile yönelik olarak da takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece kefil yönünden de itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminde, dava değerine göre davayı görmekte Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu-
Davalının açtığı menfi tesbit davasında verilen tedbir kararı ile icra dosyasına ödenen bu paranın menfi tesbit davasının sonucuna kadar ödenmemesine karar verilmiş olup, her ne kadar takibe konu yan giderler yasal süre içerisinde icra dosyasına ödenmiş ise de, icra dosyasına ödenen bu bedelin davacıya ödenmesi tedbiren engellendiğinden ödemenin yasal 30 gün içinde ödendiğinden bahsedilemeyeceği ve bu nedenle temerrüt olgusunun gerçekleşmiş olduğu-
Davacı Okul Aile Birliği'nin tüzel kişiliği bulunmadığından dava açma hakkının bulunmadığı, ancak bu durumda dava hemen reddedilmeyip Okul Aile Birliği tarafından açılan davanın Milli Eğitim Bakanlığı adına açıldığının kabulu ile Milli Eğitim Bakanlığı'na davanın yöneltilerek davaya muvafakatinin ve davacı olarak davada yer almasının sağlanması ,taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Asliye hukuk mahkemesinin verdiği ihale konusu taşınmazın ihale alıcısına teslim edilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının iflas müdürlüğünce uygulanması zorunlu olduğundan, bu karar taşınmazın tahliyesini engellemez ise de, ihale alıcısına teslim edilmesini engelleyeceğinden, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile üçüncü kişinin taşınmazın tesliminin durdurulmasına ilişkin isteminin kabulü gerekeceği-
Tahliye talebinde Tahliye talebi olmadan icra müdürlüğünce resen düzenlenen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağı-
İtirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi isteminde, 30 günlük ödeme süresi bulunmayan ödeme emri temerrüde esas alınmaması gerekeceği-
İİK.'nun 269/1. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu’nun 315. maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden, alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulmaması gerekeceği-
İİK.'nun 269/3 maddesinde itirazın kaldırılması isteminde bulunulması için öngörülen altı aylık sürenin borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden başlayacağı, dava konusu olayda davalı borçlunun itiraz dilekçesi İİK.'nun 62/2 maddesi gereği alacaklı tarafa tebliğ edilmediğine göre davanın süresinde açıldığının kabulü gerekeceği-
Davalı müteselsil kefillerin sorumluluklarının sözleşme süresince sınırlı olduğu- Kiralayan mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan takibin tüm mirasçılar tarafından yapılması gerekeceği, takip talebindeki bu eksiklik sonradan giderilemeyeceğinden ödeme emrinin tahliye yönünden sonuç doğurmayacağı-