Örnek 13 takipte tahliye talebine ilişkin uyuşmazlıkta temyiz kesinlik sınırının tespiti açısından bir yıllık kira bedelinin dikkate alınması gerektiği-
Taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler İİK’nın 269 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ise de bu maddelerin uygulanabilmesi için öncelikle TBK kapsamında düzenlenmiş geçerli bir kira sözleşmesinin varlığının şart olduğu, somut uyuşmazlıkta, takibe dayanak sözleşmenin Türkiye Kızılay Derneği ile Gvensoy-Karsaklar-Tango-Renkyol İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım İşletme A.Ş. arasında düzenlenen Yap-İşlet Devret sözleşmesi olduğu, sözleşmenin karma nitelikte olduğu ve Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenen geçerli bir kira sözleşmesi olmadığı anlaşıldığından,, mahkemece ortada geçerli bir kira sözleşmesi olmadığından itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiracının kira borcunu ödemede geciktiği halde kiraya veren aynı takipte hem ödenmeyen kira bedellerini, hem de borçlunun temerrüt nedeniyle tahliyesini talep edebileceği, TBK’nın 314 ve 315. maddelerinde kira bedeli veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmeyen kiracının temerrüdü düzenlenmiş (Sadece kira borcunu değil yan gideri de ödemeyen kiracının temerrüdü sebebiyle kiralayan alacaklı akdin feshini isteyebilir) olup kiralayan alacaklının, sadece kira borcunu değil yan gideri ödemeyen kiracının temerrüdü sebebiyle akdin feshini isteyebileceği, buna göre takip konusu, kira bedeli dışında, kiradan kaynaklı yan giderlere ilişkin olduğundan sadece yan giderlere ilişkin alacakların ödenmemesi durumunda da örnek 13. Adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin ilamsız takip yapılabileceğinden, istemin reddi yönünde hüküm kurulması gerekeceği-
Takibe konu kira sözleşmesinde "elektrik ve su bedellerinin ödenmemesi durumunun da tahliye nedeni” olduğu düzenlenmiş olup, 30 günlük ödeme süresi içinde sadece kira alacağının yatırılması (ortak gider katılım payı alacağı, elektrik alt yapı servis ve hizmet bedeli alacağı, su kullanım bedeli alacağı, elektrik tüketim yansıtma bedeli alacağından oluşan) yan giderlerin ise ödenmemiş olması karşısında temerrüt olgusu gerçekleştiğinden tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği- "İİK m. 269/a uyarınca asıl kira borcunun tamamını 30 günlük temerrüt süresi içinde yatırılmasının temerrüde engel olacağı, (su kullanım bedeli, elektrik tüketim yansıtma bedeli vs.) yan giderlerin ödenmemesi durumunda temerrüt nedeniyle tahliye istenemeyeceği" şeklindeki karşı oyun kabul edilmediği-
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceği-
Davacı alacaklı ........’in yargılama devam ederken 22.06.2021 tarihinde tahliyesi istenen taşınmazı dava dışı ..............’a devrettiği, önceki malik tarafından açılan davayı ancak dava hakkının yeni malik ............'a temlik edilmesi halinde yeni malikin davayı takip etme hakkının bulunduğu, eski malikin de tahliye talep edemeyeceği, yeni malikin davaya devam edebilmesi için de eski malik ile yeni malik arasında dava hakkının yazılı temlik yolu ile devredilmesinin gerektiği, yeni malik tarafından 21.02.2022 tarihinde sunulan beyan dilekçesi ile eski malik tarafından devam eden yargılamaya muvafakat edildiği, ancak yargılamaya devam etmeyi talep etmediği, taşınmazın satılması ile önceki malikin tahliye yönünden dava hakkı kalmadığının anlaşılması karşısında tahliye davasının reddi gerekeceği-
Kiracı borçlunun 04.09.2020 tarihinde icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde faize ve faiz oranına itiraz ettiği, ancak mahkemece bu yönlerden itirazın yerinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin karar verildiğinin görüldüğü, o halde, kiracı borçlunun faize de itiraz ettiği dikkate alınarak ileri sürülen tüm itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun takibe itirazında; kira sözleşmesine karşı çıkmaksızın aylık kira bedeline itiraz ettiğinin, kira sözleşmesinde ise aylık ve yıllık kira bedeli ile yıllık kira artışının ÜFE oranına göre yapılacağının taraflarca belirlendiğinin görüldüğü, İİK'nın 269/2. fıkrasına göre borçlunun itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılacağı, kiracının icraya itirazında da İİK'nın 269/c maddesinde belirtilen sair sebeple kiranın istenemeyeceği itirazlarından olan aylık kiraya itiraz ettiği, mahkemece takibe konu aylara ilişkin aylık kira miktarı belirlenebilir nitelikte olup kabul edilen kira sözleşmesi hükümlerine göre emredici hükümler gözetilmek suretiyle belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aylık kiraya ilişkin uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı olan, taraflar arasında düzenlenen ve imzası inkar edilmeyen 21/09/2020 tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin “Teminat” başlıklı 7. maddesinde “Kiracı, kiralayanın bilgisi dahilinde kiralananda yapacağı demirbaş malzeme alımlarının toplam tutarının yıllık kira bedeline kadar olan kısmını teminat olarak içeride bırakacak, teminat bedelini geçen kısmını ise devam eden 2 yılın başından itibaren aylık kiranın 1/2sinden mahsup edecektir. Yapılan demirbaş alımları kiracı ve kiralayan tarafından mutabakat tutanağı ile imza altına alınacaktır.” hükmünün yer aldığı, borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itirazında anılan madde kapsamında ödemeler yapıldığı iddiasında bulunduğunun görüldüğü, o halde, mahkemece borçlunun demirbaş malzeme alımına ilişkin olarak yaptığı ödemelerin toplam tutarının, teminat bedeli ve kira miktarından mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 269/b maddesinin birinci fıkrasına göre borçlu itirazında kira sözleşmesindeki kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklınn; noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini isteyebileceği, alacaklının takip talebinde adı yazılı kira sözleşmesine dayandığı için icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye talep hakkının bulunmadığı, icra mahkemesince bu gerekçe ile istemin reddi yerine, borçlunun mahkemeye sunduğu ödeme belgelerine değer vererek itirazın kısmen kabulü ve tahliyeye karar verilmesi ve borçlunun istinaf isteminin esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu-