Mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 346. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmesi, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağına göre yapılması, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirası yönünden alacak isteğinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiraya veren sıfatı bulunmayan şirketin takip yapma ve dava açma hakkının bulunmadığı, takip ve dava hakkı kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husus olduğu, tahliye istekli takip yapma hakkının alacaklı sıfatı ile kiraya verene ait olduğu-
Kefil hakkında tahliye kararı verilemeyeceği-
Haciz ve tahliye istekli icra takibinde, otuz günlük ödeme süresi dolmadan yapılan tahliye isteminin reddine karar verileceği-
Yasal 30 günlük süre beklenmeden açılan davada tahliye isteminin reddi gerekeceği-
Kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde, birden fazla kiracı olması halinde tahliye istemi bölünemeyeceğinden, kiracılardan sadece birisi hakkındaki tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde, aynı dönem ve alacak için iki ayrı takip yapıldığı, ilk takipte yapılan itiraz üzerine aynı alacak yönünden takibin durmuş olduğu, İ.İ.K.’ nun 269/3. Maddesi gereğince altı ay içerisinde takibe vaki itirazın kaldırılması istenmediğinden aynı alacak için yeniden takip yapılamayacağı-
İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin ödeme emrinde açıkça yazılması zorunlu olup, dipnotta yazılı olması ödeme emrinin yasaya uygun şekilde düzenlendiği anlamına gelmeyeceği-
Tahliye talebi olmadan başlatılan takip nedeniyle düzenlenen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından, bu nedenle açılan davada davacı-alacaklının tahliye isteminin dinlenemeyeceği-
Davacı alacaklı,sözlü kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlular aleyhine takip başlatmış,davalı borçlular süresinde yapmış oldukları itirazlarında kira borcu bulunmadıklarını savunmuş ancak sözleşmeye ve aylık kira miktarına itiraz etmemiş olup, bu durumda İİK.nun 269/2.maddesi gereğince kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiş olup artık davacı alacaklıdan kira ilişkisini ispat etmesi beklenmemesi gerekeceği-