TBK. mad. 315 uyarınca konut ve çatılı işyeri kiralarında, borçlu kiracıya ihtarlı ödeme emrinde en az otuz günlük ödeme süresi tanınması gerekirken altı aydan az süreli kira sözleşmesi olduğundan bahsedilerek altı günlük ödeme süresi verilmesinin isabetsiz olduğu-
TBK' mad. 346 gereğince muacceliyet anlaşması geçersiz hale gelmiş ise de, işyeri kiralarında bu hükmün 8 yıl süreyle uygulanmayacağı yani muacceliyet şartının uygulanmaya devam edeceğinin kabul edildiği- Kefillerin sorumluluğu süre ve hangi miktarlarla sorumlu olunacağı açıkça kira sözleşmesinde gösterildiğinden, bu süre içerisinde kefillerin sorumluluğunun da devam edeceği ve icra takibine konu edilen ve istenilen kiraların hem süre olarak istenebilecek kira, hem de miktar olarak sorumlu tutulan miktardan az olduğundan takibe itiraz eden kefillerin itirazları haksız olduğu-
Kefilin sorumluluğunun kira sözleşmesinde belirlenen süre ile sınırlı olacağı ve sorumluluğun uzayan sürede devam edeceğine ilişkin sözleşme hükmünün geçerli olmayacağı-
Davalının hükmü şahsiyetinin değiştirilmeyip ayrı bir tüzel kişilik kazandırılmadığına göre, kiracının aynı tüzel kişilik olması sebebiyle davanın ıslahı ya da yeni şirkete yönlendirilmesine gerek bulunmadığı, mahkemece davada taraf teşkili sağlandığından işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kiracının sıfatına ve kiralananın mesken olmasına göre 6098 s. TBK. gereğince, muacceliyet şartının geçersiz hale geldiğinin kabulü gerekeceği- 6098 s. TBK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibare bulunmadığından, kefalet sözleşmesinin geçersiz olacağı ve kefilin sorumluluğundan söz edilemeyeceği-
"Muacceliyet" şartının geçersizliğine ilişkin 6098 s. TBK. mad. 346 hükmünün, kiracının TTK. da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu "işyeri" kiralarında (01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile) uygulanmayacağı- Kira artış oranının "..TUİK tarafından açıklanan ÜFE oranında.." yapılacağına dair düzenlemenin belirli, muayyen ve uygulanabilir olduğu, sözleşmede artışın kararlaştırılmış olması nedeniyle, kiracıya ihbar yapılmasının gerekli olmadığı-
Dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilebilmesi için takibin bütün kiralayanlar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması gerektiği, temerrüt ihtarı yerine geçen takipteki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmadığından, bu şekilde yapılmayan takip sonucu düzenlenen ödeme emrinin davacıya tahliye hakkı vermeyeceği-
Davacının kendi adına takip yapma ve dava açma yetkisi bulunmadığı-
Ödeme emrindeki ödeme sürelerinin, ödeme emri borçluya tebliğ edilmedikçe işlemeye başlamayacağı, borçlunun haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin de sonucu değiştirmeyeceği-
Davalının haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında etkili olmayacağından, ödeme emri tebligatı yapılmadan ödeme emrindeki itiraz ve ödeme sürelerinin işlemeyeceği-