Davacının kiralanan da payı bulunduğu bu yönü ile kiralayanlar arasında yer aldığı bölünebilir kira alacağı bakımından davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu, davacının kira parasından kendi payına isabet eden kısmını dava ve takip konusu yapabileceği yönünde karar verilmesi gerekeceği-
Örnek 13 ödeme emrine dayalı tahliye istekli icra takibinde 30 günlük yasal ödeme süresi dolmadan tahliye isteminde bulunamayacağı ve davalı borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz sürelerinin başlamayacağı, borçlunun haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin sonuca etkili olmayacağı-
Kira alacağı bakımından değerlendirmenin dava tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağı üzerinden yapılması, temerrüt ihtarının da yine muaccel hale gelmiş ay üzerinden değerlendirilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinde “kira bedelinin ev sahibinin mirasçılarına ödeneceği”nin kararlaştırılmış olması halinde, mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan temerrüt nedeniyle tahliye davası için mirasçıların “birlikte” ya da “tereke temsilcisi ile” icra takibi yapmaları ve yine birlikte ya da tereke temsilcisi vasıtasıyla dava açmaları gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlattığı icra takibine itiraz edilmesi üzerine, icra mahkemesine görülen itirazın kaldırılması davasında mahkemece dava açma tarihinden önce yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan borç üzerinden itirazın kaldırılmasına ve yargılama sırasında yapılan tüm ödemelerin de infaz sırasında nazara alınmasına karar verilmesi gerekirken alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı borçlu yasal süresi içerisinde borca itirazda bulunmuş olup, kabul ettiği bir alacak miktarı bulunmadığından, süresinde yapılan bir itiraz olduğuna ve davalı borçlunun ödemesi bulunmadığına ve davacı tarafından da süresinde itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulduğuna, davacının alacağı atiye bırakmasının davalının kabulü olmadan sonuç doğurmayacak olmasına göre, mahkemece ‘itirazın kaldırılması’ istemi incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
601 sayılı ''Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçmişe etkili olma''başlıklı 2. maddesinde; TBK'nın kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun 7. maddesinde de; TBK'nın kamu düzenine e genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesinin, görülmekte olan davalara da uygulanacağı hükmü gereğince akdi faizin maddelerde belirtilen oranları geçmemek üzere hükmedilmesi gerektiği-
Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira sözleşmesindeki imzasına ve alacağın miktarına karşı çıkmadığından kira ilişkisi ve takip konusu miktarın kesinleşeceği-
İcra takip talebinde ve dava dilekçesinde iki farklı taşınmazın tahliyesi istenmesine rağmen mahkemece taşınmazlardan sadece biri hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu-