Borçlu itirazı ile bağlı olup itirazını genişletemeyeceği-
Yazılı kira sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalının sadece sözleşme süresindeki kira borçlarından sorumlu tutulacağı, uzayan dönemler için azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağı da sözleşmede belirtilmediğinden, taraflarca kararlaştırılan sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 16. maddesindeki "kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaleti devam eder" şartının kira borçlarından sorumlu olunacağına ilişkin bir şart olarak kabul edilemeyeceğinden, ayrıca icra takibinde davalı borçlunun kefalete ilişkin itirazı olmasa dahi, takibe konu sözleşme metninden anlaşılan yargılamada yapılan bu itirazın, savunmanın genişletilmesi niteliğinde kabul edilemeyeceği hususları göz önünde bulundurularak, mahkemece davalı kefil yönünden açılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddedmezse akdi kabul etmiş sayılması gerekeceği-
İK.nun 269/1 maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesine uyulmadığı borçlu kiracıya ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 269.maddesinin göndermesi yoluyla uygulanması gereken Borçlar Kanunu'nun 260. (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315/2.) maddesinde öngörülen 30 günlük ödeme süresi dolmadan ve henüz temerrüt gerçekleşmeden tahliye istenmemesi gerekeceği-
Kiraya verenin dosya içinde mirasçılık belgesi bulunmadığı gibi takibi yapan davacılardan birinin de yargılama sırasında öldüğü vekili tarafından bildirildiği halde, mirasçılık belgesi getirtilmeden davaya devam edilip karar verilmesinin doğru olmadığı-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde, ödeme süresi dolmadan davacı tahliye isteminde bulunamayacağından İİK.nun 269/1 ve Türk Borçlar Kanunu'nun 315/2.maddesi gereğince temerrüt olgusunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının malik olmaması durumunda kira sözleşmesine dayanarak kendi adına icra takibi başlatma ve dava açma sıfatının olmayacağı-
Davacı, malik ve kiraya veren sıfatıyla iş bu davayı açmış ise de; taşınmazı satıp devretmiş olduğundan dava hakkını kaybettiğinden, mahkemece davacının dava hakkı bulunmaması sebebiyle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İ.İ.K.269/1 maddesi göndermesi ile Borçlar Kanunu’nun 260.maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağı-