Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.’nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca açılan tescil isteğine ilişkindir. TMK.’nun 713/3. fıkrası uyarınca, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi durumunda bulunan taşınmazın içinde bulunduğu köy kanuni hasım durumunda bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın sınırları içerisinde yer aldığı köy Tüzel Kişiliğine davanın yöneltilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı biçimde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava konusu yerin Hazine adına tapuya bağlandığı 22.11.2007 tarihine kadar kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihyayla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin saptanması halinde 20 yıllık kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten Hazine adına taşınmazın tapusunun oluştuğu tarihe kadar hesaplanmasının düşünülmesinin, taşınmazın huzurevine tahsis edildiği ve kamu emlakına dönüştüğü gözetilerek iptal ve tescile değil, zilyetliğin (mülkiyetin) davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesinin düşünülmesinin gerekeceği-
Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında “ham toprak” niteliğiyle Hazine adına tespit edilen taşınmazda davacı yararına TMK.’nun 713/1. maddesi uyarınca, zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinde toplanmaktadır. Öncelikle dava konusu taşınmazın özelliği nedeni ile mera araştırmasının yapılması, öte yandan parselin bir tarafı dere olup çekişmeli parselin derenin etki alanında bulunup bulunmadığının bilirkişiler vasıtası ile incelenmesi sonucu bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar ihmal edilerek oluşturulan kararın hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava açmamış ancak; Anayasa Mahkemesinin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.03.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun kabulü gerekir. Bu gibi hak sahiplerinin 17.03.2011 tarihinden önce veya sonra dava açmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mahkemece taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu sebeplerle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece; somut uyuşmazlığın çözümünde 1980 tarih 5 sıra no’lu tapu kaydının çekişmeli yere ve kadastroda revizyon gördüğü yazılı dava dışı diğer taşınmazlara yöntemince uygulanmasının gerekeceği, bu uygulama sonucunda 1980 tarih 5 sıra nolu Hazine tapusunun nizalı taşınmazı ve revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları kapsamına aldığı anlaşılıyorsa; tapunun oluştuğu tarihten sonra tapulu yerde zilyetlikle iktisap söz konusu olamayacağından, Hazine tapusunun oluştuğu tarihten önceki zilyetliğin ispatlanmasının gerekeceği-
Dava, taksim ve TMK.’nun 713/2 “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Hal böyle iken, mahkemece anılan hukuki sebepler bakımından tarafların istek ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-