Davalı ile payı kendisine satan kişinin 01.04.2013 tarihinde evlendikleri, pay satışının ise 25.04.2013 tarihinde gerçekleştiği, karı-koca arasında yapılan satış nedeniyle yasal önalım hakkının doğmadığı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkına konu edilen payın iptali ve davacı adına tescili isteğine ilişkin davanın reddedilmesi halinde, davalı yararına dava değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı- Kötüniyet iddiasının davanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemece de kendiliğinden gözetileceği- Önalım davalarında fiili taksime değer verilebilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olmasının gerekmediği- Davacı ve davalıya pay satan paydaşların ayrı ayrı kullandıkları bölümlerin bulunmasının fiili taksim yapıldığını göstereceği-
Önalım hakkını kullanmak için dava açan paydaşın yargılama sırasında taşınmazdaki payını temlik etmesi halinde önalım hakkının sona ereceği-
Payları devreden ve devralan şirketlerdeki ortakların bir kısmının aynı gerçek kişiler olması halinde de önalım hakkının kullanılabileceği-
Önalım davasına konu payın keşif sonucu belirlenen değerinin tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı-  Mahkemece, davacıya akitte gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde, tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı- Fiili taksimin varlığı için tüm paydaşların katıldığı bir sözleşmenin mevcut olmasının gerekmediği; zeminde davacı ve davalıya pay devreden önceki paydaşın kullanımında olan bölümlerin bulunması ve bu bölümlerin kullanımına itirazın bulunmamasının yeterli olduğu-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davacı davayı 30.000,00 TL üzerinden açmış olup, daha sonra davayı ıslah etmek ve harcını ikmal etmek suretiyle dava değerini 80.000,00 TL'ye yükseltip dava reddedildiğinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine 80.000,00 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Önalım hakkının, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağı ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale geleceği- Mülkiyet hakkının tescil edilmesi halinde aleniyet kazanarak herkese karşı ileri sürülebilir bir duruma geleceği- TMK. mad. 1022/2 uyarınca, tescilin etkisinin yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinde başlayacağı- Payı mahkeme hükmünün kesinleştiği tarihte kazanmış olan davalının tasarruf hakkını tescil ile elde edeceği-
Hukuki ve fiili irtibat nedeniyle açılmış olan önalım davalarının HMK. mad. 166 gereğince birleştirilmesi gerektiği-