Fiili taksimin mevcut olduğunun kabul edilebilmesi için satıştan önce davalıya pay satan paydaş ile davacının zeminde ayrı ayrı yerleri kullandıklarının açıkça belirlenmesi gerekip, dinlenen tanık beyanları ve yapılan keşif sonucunda taşınmazın paydaşlar arasında taksim edilmediği, özellikle davacının herhangi bir yer kullanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi-
Önalıma konu paylara dava açılması ve tedbir konulmasından sonra tapu kayıtlarına hacizlerin konulmasında davalının tamamen kötüniyetli olup işlemlerin davacıların önalım hakkının önlenmesine yönelik olarak gerçekleştirildiği açık olup, davanın açılmasından sonra davalı payı üzerine konulan haciz şerhlerinin iyiniyetli olarak yazıldığından söz edilemeyeceğinden önalıma konu payın haciz şerhleri ile yükümlü tutulmadan ve eşit paylarla davacılar adına tesciline karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davalı fiili taksim savunmasında bulunduğundan davalının bu savunması araştırılıp, fiili taksimin gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davalı F. G. S. tarafından, diğer davalı S.a Ü.'e satılan 12/43 payın resmi senette 120.000 TL bedelle satıldığı anlaşıldığından, tapuda yapılan satış işleminde gösterilen bu bedel ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamı depo ettirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Davacı yararına kabul edilen önalım bedeli üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli olmayıp, davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından davacıya tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun bir süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş ise de asıl dava yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi-
Davacı yanında asli müdahil olarak davaya katılan müdahillerin, HMUK 433/II-2 de belirtilen “karşı taraf” kavramı kapsamında olmasının mümkün olmadığı- Gerçek bir satışın konusu olmayan, satım niteliğinde olmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacağı, örneğin temlikin hibe şeklinde olması halinde, hibede bir malın bedelsiz olarak üçüncü kişinin mülkiyetine geçirilmesi amaçlandığından önalım hakkı kullanılamayacağı-  Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde ise arsa sahibi inşaat yapımına karşılık yükleniciye be­del olarak bir miktar para yerine, arsa payını devretmekte olup, bu devir işlemi inşaatın yapımı için finans sağlanması amacıyla yükleniciye verilen "avans" niteliğinde bulunduğundan ve yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde arsa maliki her zaman payının iadesini isteyebileceğinden bu tür temliklerde önalım hakkının kullanılmasının mümkün olmadığı-