Mahkemece, hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının tashihine karar verilerek değiştirilmesinin yanlış olduğu-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ancak bu iddiasını kanıtlayamamış olup, mahallinde keşif yapılmak suretiyle belirlenen bedel de davacının muvazaa iddiasını kanıtlamaya tek başına yeterli olmadığından, mahkemece, tapuda gösterilen satış bedeli ve davalı tarafından ödenen tapu harç ve masrafları toplamı daha önce depo ettirilen bedelden davacıya ödenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, ünvan değişikliği ile şirket hükmü kişiliğini kaybederek yeniden kazanmayıp önceki şirketin devamı niteliğinde olduğundan dava konusu parselde davalı ünvan değişikliği öncesinde pay edindiğinden pay nedeniyle açılacak önalıma ilişkin 2 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden taşınmazın paydaşı olup davalı, üçüncü kişi olmadığından TMK’nın 732. maddesi uyarınca önalım hakkı bulunmayıp, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, dava konusu payların hatalı olarak belirtilmesinin hatalı olduğu-
Tarla niteliğindeki dava konusu taşınmazda davacıların 2/3, davalının 1/3 pay maliki olduğu; taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen davalı tanıkları ile davacı tanıklarından bir tanesinin taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirttiği; fen bilirkişisinin 11.11.2014 günlü raporunda da, taşınmazın iki parça olarak kullanıldığının tespit edildiği; fiili taksimin bulunması için tüm paydaşların katıldığı bir sözleşmenin bulunmasının zorunlu olmadığı; zeminde davacı ve davalıya tapu pay nakleden önceki paydaşın kullanımında olan bölümlerin bulunması ve bu bölümlerin kullanımına davacının itirazının bulunmaması gerekeceği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davacının maliki olduğu taşınmaz ile dava konusu taşınmazın sınırdaş olduğundan kullanılan önalım hakkı davasında dava konusu taşınmazın paylı mülkiyete tabi olması şartı aranmadığından davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekeceğinden davalıların, davacının ve kendilerinin taksime göre satın aldıklarını ve bu şekliyle kullandıkları yönündeki fiili taksim iddiası araştırılmadan karar verilemeyeceği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davacının imar öncesi maliki olduğu taşınmazın trampası ile davalıya pay satan paydaşlara ait taşınmazların şuyulandırılması sonucu oluşan taşınmazda fiili taksimin mevcut olduğunun kabul edilebilmesi için önceki kullanımın devam etmesi gerekip, dava konusu taşınmazda davacı tarafından fiilen kullanılan bir yer olmadığı anlaşıldığından, fiili taksimin gerçekleştiğinden söz edilemeyip esasın incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davalı fiili taksim savunmasında bulunup davalıya fiili taksim iddiasıyla ilgili tanıklarını bildirmesi ve keşif giderini yatırması için iki haftalık kesin süre verilmiş ise de buna ilişkin ara kararında ara kararı yerine getirilmediği takdirde davalının keşif delilinden ve tanıklarını dinletmekten vazgeçmiş sayılacağı hususunda ihtarat yapılmadığından verilen kesin sürenin yerinde olmadığı-
Davalı ile payı kendisine satan kişinin 01.04.2013 tarihinde evlendikleri, pay satışının ise 25.04.2013 tarihinde gerçekleştiği, karı-koca arasında yapılan satış nedeniyle yasal önalım hakkının doğmadığı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği-