Takip dosyası içinde bulunan temlikname uyarınca alacaklının takip konusu alacağın bir kısmını yargılama devam ederken 3. kişiye temlik ettiğinin görüldüğü, buna rağmen temyize konu kararda asıl davaya ilişkin yargılama giderleri ve takdir edilen vekalet ücretlerinin tamamından sadece alacaklının sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, bu sebeple, 3. kişiye temlik edilen alacak miktarı ile asıl alacak miktarı arasında bir oranlama yapılarak, her iki alacaklıya düşen nispette alacaklıların asıl dava yönünden yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın asıl dava bakımından tüm yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sadece alacaklının sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Üçüncü kişinin İİK’nın 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına-
Haczin 3. kişinin ticaret sicilde kayıtlı iş yeri adresinde yapıldığı, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi veya ortağı hazır olmadığı gibi, borçluya ait herhangi bir belge bulunmadığına göre mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup, davanın İİK m. 96 gereğince 3. kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nun “Hakimin Davayı A.latma Ödevi” başlıklı 31. maddesi uyarınca, davacının talebi açıklattırılarak, hangi hacze konu mahcuzlarla ilgili hangi adreste yapılan haczin dava konusu edildiğinin netleştirilmesi, takip miktarı veya davaya konu mahcuzların miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ondan sonra davacının talebi ile ilgili, taraflarca sunulan kanıtların değerlendirilip işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesi kararları kural olarak kesinleşmesi beklenmeden infaz olunabilir ise de, sonradan açılan bir davada, icra mahkemesi kararı esas alınacaksa, yani sonraki karar icra mahkemesi kararına göre verilecekse, bu durumda önceki icra mahkemesi kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekeceği, haczedilmezlik şikayetine ilişkin verilen kararın kesinleşmediği anlaşıldığından hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerektiği-
Mahkemece, gerekçe kısmında ‘’yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden tarafların dosyadaki haklılık durumları belirlenip erişilecek sonuca göre, davacının yargılama giderleri ile karşı taraf vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekeceği’’ belirtilmesine karşın hüküm kısmında davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedildiği, bu durumda hüküm ile gerekçe arasında çelişki olduğundan kararın bozulması gerektiği-
Kural olarak kiracının istihkak davası açma hakkı olmadığından, kiracı 3. kişinin davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) olmadığından davanın reddi gerektiği- Alacaklının tazminata ilişkin talebi hakkında olumlu/olumsuz karar verilmesi gerektiği-Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmakla maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi gerektiği-
İstihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığının davanın ön koşullarından biri olduğu, haczin mevcut olup olmadığının, mahkemece, davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Dava konusu haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ adreste yapılmadığı, dosyanın tarafları ile ilgisi bulunmayan ve haciz adresinde faaliyet gösteren işletmenin yetkilisinin mahcuzun kendisine ait olmadığını, yeri olmadığı için arkadaşı 3. kişi tarafından haciz adresine bırakıldığını beyan ettiği, vergi kayıtlarına göre 3. kişinin 2004 yılından bu yana hacizli malın niteliği ile uyumlu şekilde mobilya işleri ile uğraştığı, bilirkişi raporuna göre davacı 3. kişinin dayanağı olan ve borçlu şirket tarafından düzenlenen faturanın 3. kişinin defterlerinde kayıtlı olduğu gibi mahcuzun da demirbaş olarak defter kayıtlarında yer aldığı anlaşıldığından, mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup davanın 3. kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı- Davalı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyası, ihtiyati haciz kararı, takibin devamına ilişkin mahkeme kararı ve mahcuza ilişkin fotoğrafların mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Temyize konu kararın gerekçe kısmında bahsedilen hususların dava konusu haciz tutanağıyla örtüşmediği, bu hususların dava konusu haciz sırasında evrak araştırması sonucu haciz mahallinde bulunan başka bir hacze ilişkin olduğu görüldüğünden; dava konusu yapılan haciz tutanağı dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, gösterdikleri tüm deliller toplanarak uyuşmazlığın çözümü gerekirken dava konusu olmayan haciz üzerinden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-