Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay .... Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında, geçerli bir alacağa dayalı takip yapılmış olmasının, İİK'nun 96.maddesi uyarınca açılan istihkak davasının dinlenebilmesi koşullarından birisi olarak değerlendirildiği, Mahkemece de geçerli bir alacağa dayalı takip yapılmamış olması sebebiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, davanın ön koşul yokluğundan reddedildiğinin kabulünün gerektiği- Buna göre, davalı yararına da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı-
Davacı 3. kişinin dava dilekçesinde, tazminat talebinde bulunduğu, tazminat talebine yönelik, mahkemece olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olduğu görüldüğü, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekeceği- Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davaya dayanak teşkil eden takiplere konu toplam alacak miktarı, hacizli malların değerinden fazla olduğundan, avukatlık ücretinin hacizli malların değeri üzerinden hesap edilmesi gerekirken davalı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
Üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına-
Yüklenici firma yetkilisinin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişilerden olmadığı ve TOKİ tarafından hacizden itibaren, 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı görüldüğünden, davacı alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca, istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Yüklenici firma yetkilisinin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişilerden olmadığı ve TOKİ tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı görüldüğünden, davacı alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca, istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
3. kişi Bankanın haciz müzekkeresine, borçluya ait hesapta bulunan meblağ üzerinde banka ile borçlu arasında mevcut ticari ilişki çerçevesinde rehin ve alacak haklarının bulunduğunu bildirerek itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğü takibin talikine veya devamına bir karar verilmesi için icra takip dosyasını icra mahkemesine göndermiş olup, üçüncü şahsın icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine istihkak davası açması gerektiği (İİK. mad. 97/6)- İcra müdürlüğünce İİK'nun 96/1-2. maddelerindeki istihkak prosedürü yürütülerek, alacaklının süresinde itirazı halinde; İİK'nun 97. maddesi uyarınca dosyanın, takibin devamı veya durdurulması hakkında bir karar vermek üzere İcra Mahkemesine tevdi edilmesi gerektiği- Üçüncü kişinin, bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açabileceği- İcra takibin durdurulması kararının, dava açma yükümlülüğünün yer değiştirmesine neden olmadığı, takibin devamı veya durdurulmasına ilişkin her iki halde de dava açma yükümlülüğünün 3. kişide olduğu- Dava açması için 3. kişiye yedi gün süre verilmesine karar verilmesi ve takibin talikine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, 3. kişi tarafından İİK'nun 97. maddesi kapsamında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacı 3. kişinin müşterilerine ait olduğunu iddia ettiği kumaş ve iplikler yönünden; yapılan istihkak iddiasının İİK.96/a maddesi uyarınca geçerli olmadığı, davacı 3. kişinin kumaş ve iplikler yönünden istihkak davası açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, kumaş ve ipliklere yönelik açılan istihkak davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- Davacı 3. kişinin müşterilerine ait olduğunu iddia ettiği kumaş ve iplikler yönünden; istihkak davası açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle istihkak davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, bu itibarla davanın esasına ilişkin hüküm kurulmadığından, davacı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Haciz sırasında malların hastane demirbaş listesinde kayıtlı olmadığı (mahcuzların şikayetçi Bakanlığın mülkiyetinde bulunmadığı) belirtilmiş; şikayet dilekçesinde ise önce "haczedilen malların bir kısmının hastaneye ait olduğu ve kamu mallarının haczedilemeyeceği" sonrasında, "bunların hastalara yemek hizmeti verilmesini sağlayan ve hastanenin kamu hizmetinin devamı için tahsis edilmiş mallar olduğu" belirtilmiş olup gerek malların mülkiyetinin şikayetçi Bakanlığa ait olmaması gerekse mahcuzların üçüncü kişiye ait olup hastaların beslenme ihtiyacı için kullanıldığının ileri sürülmesi karşısında şikayetin bu haliyle "istihkak iddiası" niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-
Üçüncü kişinin, talimatta yazılı adresin, haciz işlemi yapılan yerin ve menkullerin kendisine ait olduğu yönündeki iddiasını, ancak İİK'nun 96. ve bunu izleyen maddelerde düzenlenen istihkak prosedürü kapsamında ileri sürmesi mümkün olup, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla haciz talimatının iptalini isteyemeyeceği-