Takibin devamına ve 3. kişiye dava açması için 7 günlük süre verilmesine dair icra hukuk mahkemesi kararının, 3. kişiye tebliğ edildiği tarihe göre, davanın 7 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşıldığından, istihkak davasına ilişkin uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davalarında davalının kural olarak takip alacaklısı olduğu, bu nedenle istihkak davası açılırken takip alacaklısının davalı olarak gösterilmesi gerekeceği, istihkak iddiasına konu mal birden fazla alacaklı tarafından haczettirilmiş ve bu alacaklılar istihkak iddiasına itiraz etmiş ise, istihkak davasında tüm alacaklıların davalı olarak gösterilmesi gerekeceği-
Borçlunun eşi , davacı 3. kişinin de oğlu olan kişinin, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı- Davacı 3. kişi, borçlu ve hacizler sırasında hazır bulunan kişiler (borçlunun görümcesi, borçlunun eşi, davacı üçüncü kişinin oğlu) arasındaki anılan akrabalık bağı ve davaya konu haciz tutanağının bir suretinin 103 davetiye yerine kaim olmak üzere borçlu adına tebellüğe yetkili hazirunlara tebliğ edildiğine dair şerhin varlığı ile haciz yapılan yerin bir işyeri olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın süresinde açılmadığının kabulü gerektiği- Haciz bir işletme için olağandışı bir gelişme olup; haciz sırasında hazır bulunanın davanın taraflarıyla olan akrabalık bağı da dikkate alındığında, davacı 3. kişinin hacizlerden 3 ay sonra haberdar olduğunu iddia etmesi hayatın olağan akışına da uygun düşmediği-
Haczin yapıldığı yerin ödeme emrinin tebliğ adresinden farklı bir adres olması, haciz sırasında bulunan evrakların güncel olmaması, davacı ile borçlu arasındaki ticari ilişkinin düşük hacimli olması, bu bakımdan aralarında sıkı bir bağlantının olmadığının hatta bulunan bu belgelerin anılan ticari ilişkilerden kaynaklandığının kabulünün gerektiği, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, mülkiyet karinesinin aksinin alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekirken, alacaklının dayandığı delillerin mülkiyet karinesinin aksini ispat için yeterli olmadığı-
Mahcuzların dava dışı bir kişiye, istihkak iddiacısına veya dosya alacaklısına satılması halinde de davanın bedele dönüşeceği-
Davacının İİK'nun 96/1. maddesinde yazılı haklardan herhangi birine dayanmadığı, daha önce satıp zilyetliğini de devrettiği ve artık mülkiyet ilişkisinin kalmadığı malların mülkiyetinin davalı borçluya ait olmadığının tespitini istediği, bu durumda, davacı 3.kişinin davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) olmadığından davanın reddi gerekirken, davanın esasına girilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu doğrultuda, davalı alacaklı yararına da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı-
Hacizde hazır bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunmadığı, haciz sırasında, işe başlama bırakma bildirimleri ile yoklama fişinin sunulması bir istihkak iddiası olarak nitelendirilebilir ise de bu belgeleri sunan muhasebecinin üçüncü kişi adına istihkak iddiası ileri sürme yetkisi bulunmadığından, usulüne uygun bir istihkak iddiasının varlığından söz edilemeyeceği, kaldı ki, haciz sırasında hazır bulunan ve istihkak iddiasında bulunmayan 3.kişi, hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde istihkak davası da açmadığından, mahkemece, davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddi ile davalı alacaklı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, davanın esastan reddi ile davalı yararına nispi vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğu-
İcra dosyasında taraf olmayan 3. kişinin dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemeyeceği, bu konuda aktif dava ehliyetinin olmadığı ancak 3. kişinin istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebileceği, bununla birlikte, 3. kişinin İİK'nun 96, 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikayet başvurusunda bulunma hakkının olduğu, ne var ki; dava dosyası ekinde gönderilen ............İcra Müdürlüğü'nün ........ sayılı takip dosyasının incelenmesinden, alacaklı vekilinin iş bu dava açılmadan önce İcra Müdürlüğü'ne vermiş olduğu dilekçeyle takipten feragat ettiği, dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiği, İcra Müdürlüğü'nce aynı gün talep gibi işlem yapılmasına karar verildiği anlaşıldığından, mahcuzlar üzerindeki haczin kendiliğinden kalktığı, mahkemece, açıklanan nedenlerle 3. kişinin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hacizli malların değeri, davaya dayanak teşkil eden takibe konu toplam alacak miktarından fazla olduğundan, avukatlık ücretinin takibe konu toplam alacak miktarı üzerinden hesap edilmesi gerekirken, davalı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli olmadığından; öncelikle davacı 3. kişi şirketin ticaret siciline kayıtlı adresleri de dahil şirketle ilgili tutulan tüm ticaret sicil kayıtları celbedildikten sonra akabinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü faturaların dip koçanları ile davacı 3. kişinin ve borçlunun tutması zorunlu ticari defterlerin getirtilerek alanında ehil bilirkişiye inceleme yaptırılmak sureti ile haczedilen vincin davacının dayandığı faturalarda belirtilen vinç olup olmadığı, bu faturanın davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-