Dava konusu haciz esnasında ....... TL değerinde pırlanta taşlı yüzük, kolye, küpe vs. haczedildiğinin, haczedilen kıymetli şeylerin muhafaza altına alınmayıp yediemin olarak şirket çalışanına bırakıldığının anlaşıldığı, mahkemece, geçerli bir haciz bulunmadığından istihkak iddiasına ilişkin davanın ön koşul yokluğundan reddi gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle; haciz mahallinde borçlunun kullandığı belirtilen 20 m2 lik kısımda keşif yapılarak bu kısmın ayrı ve bağımsız bir iş yeri vasfı, mahiyeti, görüntüsü ve kullanım şekli ( ayrı bir giriş kapısı bulunup bulunmadığı gibi vs.) olup olmadığının belirlenmesi , gerektiğinde kroki ve resimlerle bu hususun ortaya konulması, keşif sonucu elde edilecek bilgilerle dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirilerek somut olayda mülkiyet karinesinin hangi taraf yararına olduğunun duraksamaya yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi gerekeceği, ayrıca, haciz mahallinde haciz tarihinden itibaren geriye doğru kimlerin hangi tarihler arasında faaliyet gösterdiğinin ilgili Vergi Dairesinden sorulması, borçlu şirketin ticaret sicil adresinde ve haciz adresinde halen faaliyet gösterip göstermediğinin kolluk marifetiyle araştırılması, öte yandan hacze konu mahcuzların özellikleri makine mühendisi bilirkişi eliyle tespit edilerek, davacı 3. kişi tarafından sunulan fatura ve sözleşmedeki mahcuzla uyumlu olup olmadığının tespit edilmesi, bu yollardan elde edilecek bilgi ve belgeler ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu yapılan haciz, 16.05.2013 tarihinde yapılmış olup, davacı vekili hacze konu mahcuzların dava dışı kişiye 10.4.2013 tarihinde satıldığı, 17.06.2013 tarihinde de davacı 3. kişiye satıldığı iddia edilmekte olup, buna ilişkin belgelerin sunulduğu, bu bilgilere göre, davacı 3. kişinin dava tarihinde mahcuzlar üzerinde tasarruf yetkisi olduğuna göre, dava tarihi itibariyle aktif dava ehliyetine sahip bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Mahkemece yapılması gereken iş, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 22/c-2. maddesi uyarıca forkliftin tescil edilip edilmediğinin belirlenmesi amacıyla ilgili Ticaret Odasına müzekkere yazılarak bu hususa yönelik araştırma yapılması, tescilli olduğunun anlaşılması halinde şimdiki gibi davanın reddine, aksi durumda mahcuz iş makinesine ilişkin olarak borçlu şirket ile alacaklı şirket arasında imzalanan satış sözleşmesinin 4. maddesinin borçluya sıfır ürün satma yetkisi vermiş olması, borçlu şirket tarafından tanzim edilen, dava konusu iş makinesinin 3. kişiye satışına ilişkin faturada da mahcuzun kullanılmamış olduğunun ve faturanın alacaklı şirket ile yapılan 24.11.2012 tarihli sözleşmenin 4. maddesi gereğince kesildiğinin belirtilmiş olması karşısında, davalı alacaklı şirketin iyiniyetli 3. kişiler nezdinde yarattığı durumdan hareketle dayanak faturanın sahiplik belgesi olarak değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunmasının dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK'nun 96/1. maddesi uyarınca 3. kişi tarafından öne sürülmüş geçerli bir istihkak iddiası bulunmakla birlikte davalı 3. kişinin mahcuzun kendisine ait olmadığına ilişkin beyanının istihkak iddiasından vazgeçme anlamına geldiği nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği- İİK'nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu 03.06.2014 tarihli haciz tutanağına göre; davalı 3. kişinin haciz esnasında hazır olduğu, tutanak içeriğinde bir beyanı yer almamakla birlikte, tutanağı hazirun sıfatıyla imzaladığı, hal böyle olunca davalı 3. kişi dava konusu hacizden 03.06.2014 tarihinde haberdar olduğu halde, 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.06.2014 tarihinde istihkak iddiasında bulunduğu anlaşılmakla, alacaklı tarafça bu davalıya karşı İİK'nun 99. maddesi uyarınca, doğrudan açılan davanın süresinde yapılmış geçerli istihkak iddiası bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerektiği-
Dava dilekçesine ekli kira sözleşmesine göre, davacının bir yıl süreli kira sözleşmesi ile borçlu şirkete ait on adet zeytin kuyusunu kiraladığı görüldüğünden, borçlu şirkete ait ticari defterler üzerinde araştırma yapılarak davacı ile borçlu arasındaki kira ilişkisinin gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığı, kira bedeli ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığı, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususları da nazara alınarak araştırılması; bu araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacı şirket ortağının borçlunun eşi olduğu kabul edilerek taraflar arasında organik bağ bulunduğu değerlendirilmiş ise de dosya kapsamındaki nüfus kayıt bilgilerinden şirket ortağının borçlunun eşi olmadığı anlaşıldığından, mahkemece üçüncü kişi şirket ortağının vukuatlı nüfus kayıt tablosu getirtilerek borçluyla bağının gerçeğe uygun bir şekilde ortaya konulması gerektiği düşünülerek ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu 29.06.2010 tarihli hacizlerin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan İİK’nin 106.-110. maddelerine göre, alacaklı haczolunan mal taşınır ise haczinden itibaren 1 yıl içinde satılmasını isteyebileceği- İİK 110. maddesine göre de bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı-. Buna göre, dava konusu mahcuzlar üzerindeki 29.06.2010 tarihli hacizlerin dava tarihi olan 26.6.2012 tarihi itibariyle düştüğü göz önüne alınarak, istihkak davasının ön koşul yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde istihkak davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-