Her davanın, açıldığı tarihteki şartları ile değerlendirilmesi ilkesi gereği, yapılan infaz sırasında da işgalin halen devam ettiğininde anlaşıldığı durumda, artık davalı tarafın işgale son verdiğini ispat etmesi gerekeceği-
Kırılma noktası, davacının bina dışındaki bölgeye de elatıldığı iddiası olup; belirtilen uyuşmazlığın aydınlığa kavuşturulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmeyeceği-
Taraflar arasındaki tazminat ve müdahalenin men-i davası-
Cebri ihale sonucu satılıp tescili istenen taşınmazların Bakanlıkça belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra, tescilinin mümkün olup olmadığı saptanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi gereğince payın mülkiyetinin cebri ihale sonucu tescilden önce ihale alıcısına geçeceğinden buna dayalı olarak ancak paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesi ve buna ilişkin prosedür izlenerek taşınmazın tamamının satışının gerçekleştirilebilmesi, bu şekilde alacaklının alacağına kavuşabilmesinin mümkün olduğu-
Çekişme konusu parselin davalıya temlik edilmiş olması, taşınmaz üzerine davalı tarafından yapılmış su basmanı seviyesinde bir inşaatın bulunması, davalının köy nüfusuna kayıtlı olup iş nedeniyle köyden ayrıldığı tarihin belirli olmaması değerlendirildiğinde, tahsis koşullarının ortadan kalktığından sözedilemeyeceği-
Bir şeye malik olan kimsenin o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı bu nedenle davalıların taşınmazı, muhdesatı olan bina dahil olmayacak şekilde iktisap ettiklerine dair tespit kararının hatalı olduğu-
Davacılar, her ne kadar hafriyat sonucu ağaçlarının göçtüğünü ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuşlarsa da; anılan parselde hafriyat öncesi kendilerine ait ağaçların olduğunu kanıtlayamadıklarından açılan tazminat istemli davanın reddi gerekeceği-
Çekişme konusu yeri haricen satın aldığı iddia edilen davacının babasının öldüğü ve geride davacı dışında başka mirasçıların da bulunduğu, tüm mirasçıların davada taraf olarak yeralmaları da sağlanması gerekeceği, yargılama sırasında davacı payını dava dışı kişiye temlik etmiş olması sebebi ile 6100 sayılı HMK'nın 125/3. maddesinin uygulanması, ondan sonra çekişme konusu yeri haricen satın aldığı savunulan murisin tüm mirasçılarının davada yeralmalarının sağlanması, " Taahhütname " başlıklı harici satış senedi niteliğindeki belgeye değer verilip verilemeyeceği ve çekişme konusu parselin geldisi olan kadastral parselle ilgisinin belirlenmesi, ondan sonra anılan imar öncesi kadastral parselde harici taksim veya fiili kullanma biçiminin (tüm paydaşları bağlar biçiminde) oluşup oluşmadığının, oluşmuş ise davalının miras bırakanının yapısını haricen satın aldığı kişi veya kişilere özgülenen bölüme yapıp yapmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ve bu saptanma sonucunda yukardaki ilkeler gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi davaları nispi harca tabi olduğundan harç ikmali yapılmadan davanın sürdürülemeyeceği-
Çekişmeli yapıların taşkın kısımlarının yıkılması halinde binaların geri kalan bölümlerinin de yıkılacağı belirlendiğinden, binaların tamamının kaim bedelinin saptanması, hükümden önce depo edilen miktar gözetilerek eksik kalan kısmın davalı yararına depo ettirilmesi için davacıya önel verilmesi, bedelin depo edilmesi halinde elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekeceği-