E.tmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteğine ilişkin davada, elatma olgusunun mevcut olması halinde; taşınmazın eski hale getirilmesinden davalı firmanın da, sözleşme gereği hafriyat işini verdiği yüklenici şirketinde sorumlu olacakları-
Çekişme konusu bağımsız bölümün ½ paylarla davacı ve davalı Y. adına kayıtlı olduğu, davalı Y.’ın çekişme konusu taşınmazda paydaş olduğu nazara alınarak, davacının eşine karşı açtığı elatmanın önlenmesi davası açısından intifadan men, yani yararlanmadan engelleme olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinin gerekeceği-
Öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınmasının, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile çekişme konusu 177,178,184 parsel sayılı taşınmazların davalıların kullanımında olduğu, davacıların anılan taşınmazlarda kullandıkları yerin bulunmadığının saptandığı, hal böyle olunca, tüm paydaşları bağlar biçimde fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, davacılar yönünden intifadan men olgusunun gerçekleştiği gözetilerek davanın davacıların payı oranında kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Davalılar tarafından çekme mesafesine uyulmadan sera inşa edilmesi keyfiyeti idareyi ve idari yaptırımı ilgilendirdiği halde, davalıların taşınmazlarında yer alan seraların çekme mesafesi gözetilerek ortak sınırdan geri çekilmesine yönelik talebin kabulü ile çekme mesafesi içinde, ancak davalıların mülkiyet sınırları içerisinde bulunan sera bölümlerinin kal’ine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
İki taraftan biri dava konusunu bir başkasına temlik ettiği taktirde diğer tarafın seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebileceği-
Mahkemece uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmesinin, davacının dayanmış olduğu satış sözleşmesinin tanık ve yerel bilirkişiler vasıtası ile zemine uygulanmasının, senet gayri sabit sınırlar içerdiğinden taşınmazın miktarı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi gereğince 5.000 m2 kabul edilerek sabit sınırlardan başlatılmak suretiyle belirlenmesinin, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar esas alınarak teknik bilirkişiden infaza elverişli rapor ve kroki temin edilerek sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi davaları Harçlar Yasasının 16. maddesi uyarınca nispi harca tabi olup, harç ikmali yapılmadan davanın sürdürülmemesi gerekeceği-