Çekişmeye konu edilen yapının, TMK'nun 684. madde hükmü uyarınca arzın mütemmim cüzi niteliğinde ve arzın mülkiyetine tabi olduğu sabit olup, arza paydaş durumunda olan davacının TMK 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkı nedeniyle muhtesatta da kullanım hakkının olması gerekeceği-
Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesinin gerekeceği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
Davacılar ve davalı, çekişme konusu taşınmazda paydaş olduklarından paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken mutlak surette el atmanın önlenmesine karar verilmesinin hatalı olduğu, yargılama sırasında çekişmeli yere davalının müdahalesinin sona erip ermediğinin ve bu doğrultuda elatma isteğinin konusuz kalıp kalmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Çekişmeli 108 parsel sayılı taşınmazı uzun yıllardan beri davalının kullandığı, davacının dava tarihine kadar davalıya bir ihtarname keşide etmediği gibi bir ikazda da bulunmadığı gözetildiğinde, davalının taşınmazı kullanımının muvafakate dayalı olduğu, başka bir ifade ile taraflar arasında Borçlar Kanununun 299. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 379 md.) hükmü uyarınca sözlü olarak ariyet akdi yapıldığı ve dava açılmakla aynı yasanın 304. maddesi gereğince akdin feshedildiğinin kabul edilmesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkin davada, davacıların kat irtifakı kurulu taşınmazda ortak yere elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunduklarına göre, aynı yasanın ek 1. maddesi gereğince, taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olması gerekeceği-
Elatmanın önlenmesi eylemi bir haksız fiil olup, yenilendikçe ayrı bir davanın konusunu teşkil edebileceği-
Türk Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" şeklinde mülkiyet hakkının içeriğinin belirlendiği-
Çapa bağlanmış taşınmazlarda, çapın iptale kadar geçerli olduğu, çekişmeli bölümlerin davacının çapı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, TMK’nun 725. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması ve sonucuna göre el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Bilirkişinin krokisinde sebze, nar ve kavak ekili olarak gösterilen alanın mera parseli olduğu, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu yeri davacıların tasarruf etmeleri hukuken mümkün bulunmadığı, davacıların, mülkiyet sınırları dikkate alınarak zararını karşılayacak ve talep edilen miktarı aşmayacak şekilde tazminata karar verilmesi gerekeceği-