Daha önce görülüp kesinleşen tapuda isim düzeltilmesi davasındaki istek mülkiyete yönelik olup, bu tür tapuda mülkiyet değişikliğine yol açabilecek nitelikteki davalarda tapu maliklerinin veya mirasçılarının hasım gösterilmesi zorunlu olduğu halde, mahkemece dava ve talep tapuda isim düzeltilmesi gibi nitelendirilerek karar verilmiş ise de anılan ilamın taraf olmadıkları için eldeki davanın davacılarını bağlamayacağı-
Mülkiyet hakkına dayalı olarak el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunulduğundan ve mal varlığına yönelik dava niteliği taşıdığından Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Dava, mimarı proje uyarınca bina otoparkı olması gereken yer ile davacılara ait bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, bu tür uyuşmazlıkların çözümünde binanın onaylı projesinin esas alınması gerekmekte ve mahkemece onaylı projeye göre elatmanın kapsamının tayini ve oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerekeceği-
El atmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesi istemli davada, el atmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilen davada harcın miktarının belirtilmemesi ve yargılama sırasında yatırılan harcın mahsup edilmemesinin hatalı olduğu-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delillerin toplanılmadı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulması, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması gerekeceği-
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davası-
Mahkemece yapılacak iş; uyuşmazlık konusu taşınmazın kim ya da kimlere ne zaman tahsis edildiği, daha sonra kim ya da kimlere hangi yollarla teslim edildiği hususlarının dava dışı kooperatiften sorulması, davalı tanıklarının yöntemince çağrılması, dinlenen davacı tanıklarından dairenin teslim şekli hakkında bilgi alınması, ondan sonra toplanan deliller kapsamında bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, ayni hakka dayanan meni müdahale isteği hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Espiye Kadastro Mahkemesine gönderilmesine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesi’nin görev alanı dışında kalan ecrimisil isteği bakımından HMK.nun 167. maddesi (HUMK 46) gereğince tefrik kararı verilerek, mahkemenin ayrı bir esasına kaydının yapılmasına ve bekletici mesele sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27/1. maddesinde “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer....”, aynı kanunun 26/son maddesinde ise “ Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar..” denilmek suretiyle tutanağı henüz kesinleşmeyen taşınmaz mallar hakkındaki mülkiyet uyuşmazlıklarına ilişkin davalara genel mahkemelerde bakılamayacağının hükme bağlandığı-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-