Tüm paydaşları bağlayan özel parselasyon ya da fiili kullanma biçimi oluşmadığı gözetildiğinde, davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- Çekişme konusu taşınmazda davacının çekişmesiz kullanabileceği bir yer olup olmadığının açıkça belirlenmesi, krokide gösterilen boş arsaların kimlerin tasarrufunda bulunduğunun denetime olanak verecek şekilde saptanması gerektiği-
Davalının 3. kişi konumunda bulunduğu, çekişmeye konu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan, hukuken korunmaya değer üstün hakkı bulunmaksızın kullanmak suretiyle taşınmaza müdahale ettiği gözetilerek TMK. mad. 683 gereğince kayda üstünlük tanınmak suretiyle mutlak elatmanın önlenmesine hükmedilmesi gerektiği-
Çekişme konusu taşınmazlarda davacı T.K. Derneği’nin 3393/55296 , Maliye Hazinesi’nin 46080/55296’şer payla malik oldukları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı herhangi bir hakkının bulunmadığı- Yargılama sırasında davalı tarafça taşınmazın evveliyatında babası ve amcası, halen de kendisi tarafından kullanıldığı ve kullanımla ilgili Hazine’ye ecrimisil ödendiği sabit olduğundan, keşfen davalı tarafından kullanılan yerin belirlenerek elatmanın önlenmesi ve davacı payına düşen ecrimisilin ödenmesine karar verilmesi gerektiği- 
E.tmanın önlenmesi isteğine ilişkin dava açıldıktan sonra davacı A. Ş. sahip olduğu tasarruf yetkisi gereği dava konusu taşınmazı üçüncü kişiye devretmiş olduğundan, seçimlik hakkını kullanmak üzere dava konusu taşınmazı devralan yeni malike meşruhatlı davetiye çıkartılarak görülmekte olan davada davacının yerine geçerek davaya kaldığı yerden itibaren devam edip etmeyeceği sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
E.tmanın önlenmesine ilişkin davada, dava konusu 1 no'lu ceviz ağacının orman parseli içinde 2, 3, 4, 5 ve 6 no'lu ceviz ağaçlarının ise dere yatağında kaldığı, davalının genel yola bir tecavüzü bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında kira ilişkisinin geçerli bulunduğunun saptanması halinde davalının çekişmeli taşınmazı işgalinden söz edilemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydı yada kayıtları getirtilerek tarafların tüm delilleri toplaması, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulması, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması gerektiği- Daha sonra, belirlenen bu durum göz önünde tutularak, hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılması, bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınması gerektiği-
Mülkiyet hakkı ile kişisel hakkın karşı karşıya gelmesi durumunda, mülkiyet hakkına değer verilmesi gerekeceği- Davacılar TMK 683.maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak eldeki davayı açtığına göre, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı-
Eski hale getirme talebinin temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde Yargıtay'dan talep edilebileceği- Tahsis haritası kapsamında davalı idarenin bir elatmasının olup olmadığını saptamak için davacının yaptığı iş ve işlemlerin Yasaya ve Yönetmeliğe uygun sürdürülmesi gerektiği- 
Taşınmaza ait tapu kaydına rastlanamadığında temin edilmesi amacıyla dosyanın mahalline iadesi gerekeceği-