Yargılamanın yenilenmesi istenilen davada taraf olmadığı, davacının durumunun HMK. mad. 376'da belirtilen istisnalar kapsamında da nitelendirilemeyeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği- 
Davanın, hükmedilmesi istenen tazminat miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri yönünden harç yatırılmadığı, yargılama sırasında bu yönden harç ikmali yapılmadığı, karar ve ilam harcının da hükmedilen tazminat miktarı üzerinden belirlendiğinden, davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan zemin ve yapı değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerektiği- 
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkin davada, ziraat ve fen elemanları ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak; tesviyenin hangi alanda olduğu, bu işlem nedeniyle davacının ne gibi zararının oluştuğu, tesviye işlemi yapılmadan önce taşınmaza ve özellikle davacının kullandığı bölüme kamyon ile girilip girilemediği ve kamyonla girilemiyor ise bunun davalının eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, taşınmazın eski hale getirilmesi için hangi işlemlerin yapılması gerektiği hususlarında (gerek görülmesi halinde fotoğraf çekilerek) bilirkişilerden denetime olanak verecek şekilde rapor alınması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Ecrimisil isteği kısmen kabul edildiğinde, reddedilen miktar yönünden davalılar lehine nispi avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi gerektiği- Taşınmazı davalının tasarruf edip etmediği yönünde yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilemeyeceği-
Tecavüze konu olmayan bölümün kabul kapsamına alınamayacağı-
2577 sayalı idari yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde idari yargı yerinde görülecek davalar sınırlandırılmış olup eldeki davanın TMK. hükümlerinden kaynaklanan bir dava olması nedeniyle davaya idari yargıda bakılamayacağından, davanın esası hakkında inceleme ve değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Kadastral parselin ihyası istenildiğinden öncelikle imar uygulamasına tabi olan kadastral parselin çap kapsamı içerisinde kalan tüm imar parsellerinin kayıt maliklerinin tespit edilerek tamamının davada yer almalarının sağlanması gerektiği- İmar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürülerek kadastral parselin ihyasına yönelik olarak eldeki dava açıldığından Belediye Encümen Kararının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, TMK'nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu, eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması gerekeceği-Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı-Somut olaya gelince; davalılar tüm aşamalarda çekişmeli taşınmazları kullanmadıklarını savunmuş olup, taşınmazları davalıların tasarruf ettiği ya da davacıların kullanımına engel olduklarını kanıtlayacak bir delil de gösterilmiş olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve idari men kararının iptali isteklerine ilişkin açılan davada, davacının 3091 sayılı yasa gereğince Tire Kaymakamlığı'nın 2010/7 sayılı kararı ile men kararı aldırdığını, davalının tercihe şayan mülkiyet hakkı bulunmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve idari men kararının iptaline karar verilmesini talep ettiği- Kaymakamlıkça 3091 sayılı yasa uyarınca verilen men kararının kaldırılması talebinin idari yargıda incelenebileceği gözetilerek bu talep bakımından davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği- 
Davanın dayanağı olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin içeriğinden, davacılar murisi ile davalının davaya konu binanın çatı katında bulunan daire üzerinde 1/2'şer oranda payı bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece, davacıların hissesine düşen 1/2 pay yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davalının hissesine düşen 1/2 payı da kapsayacak şekilde taşınmazın tamamı yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Yargılamada vekil ile temsil edilen davacılar yararına, davaya konu taşınmazın 1/2'sinin değeri ile taşınmazın 1/2'sine isabet eden ecrimisil bedelinin toplamı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacılar yararına yalnızca ecrimisil bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-