İçerik Akışı

Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemi-

Takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmesinin takip talebinde bulunması gerekli zorunlu bir unsur olduğu, kamu düzeni ile ilgili bu hususun takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerektiği- İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir takibin varlığı şart olduğundan, takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği bir durumda usulüne uygun açılmış geçerli bir takip olmadığından, itirazın iptali davasının da usulden reddine karar verilmesi gerektiği-

Tasarrufun iptali davası- İhtiyati haciz- Taşkın ihtiyati haciz- İhtiyati haczin kaldırılması istemi- Görevli mahkeme-

Ara karar ile tasarrufun iptali davasının davalısının malvarlığı üzerine dava değeri kadar ihtiyati haciz konulduğu ve bu kararın icra takip dosyasından infaz edildiği uyuşmazlıkta, şikayetçinin "ihtiyati haczin taşkın şekilde uygulandığını" da ileri sürerek "teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında mal varlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına" ilişkin isteminin tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren asliye hukuk mahkemesince incelenmesi gerektiği, bu konuda icra mahkemesinin görevli olmadığı-

Manevi tazminat istemi- Tüketici Hakem Heyetinin görevli olması-

Maddi ve manevi tazminat istemli Tüketici Hakem Heyetinin parasal sınırı içinde kalan talepler yönünden manevi tazminat bakımından da miktar itibariyle görev sınırı dahilinde olması halinde Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğu-

Finansal kiralama konusu malların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemi- Konkordato dosyasının bekletici mesele yapılması talebi-

Salt konkordato talep edilmesinin finansal kiralamaya konu malların iadesinin ertelenmesini gerektirmediği- Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye konu ... numaralı ödeme planına göre kira bedelinin ...2018 vadeli olduğu ve 3 aylık süre içerisinde ödenmediği, bu itibarla bu ödeme planına konu emtianın mülkiyetinin davacı tarafa ait olduğu bu durumda davacının konkordato sürecinde olduğuna yönelik istinaf sebebinin yerinde görülmediği- Diğer ödeme planlarından kaynaklanan tüm kira bedellerinin davalı tarafça ödendiği, davacının defterlerine göre davalıdan sigorta alacağı bulunduğu belirtilmiş ise de, sigorta alacağının ödenmesi için davacı tarafından davalı aleyhine ihtarname düzenlenmediği, bu nedenle sigorta bedeli yönünden temerrüdün ispatlanamadığı ve bu ödeme planları ile davalıya teslim edilen araçlar yönünden davanın sübut bulmadığı-

Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair Karar-

ZMSS Genel Şartlarının B.4/f bendine göre kaza yerinin terk edilmesi halinin salt maddi hasarlı trafik kazalarında da içe rücu sebebi olduğu-

Tazminat (faiz alacağı)- Hakkaniyet indirimi- İndirim oranının hangi tutar üzerinden yapılması gerektiği-

Mahkemece, öncelikle zararın belirlenmesi ve daha sonra belirlenen tazminat miktarı üzerinden indirim yapılması gerektiği, zira hâkimin zararın gerçek miktarını göz önünde bulundurmak suretiyle tazminatı belirlemekte olduğu- Dosya kapsamında alınan bilirkişi ek raporuyla davacının yoksun kaldığı faiz alacağı belirlenmiş, fakat davacı dava değerini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle önceki tarihli dilekçesi ile ıslah etmiş olup davacının uğradığı zarar miktarı bilirkişi raporuyla belirlenen miktar olduğundan; tazminattan yapılacak indirimin de bu miktar üzerinden yapılması gerektiği-

Aile konutunun ipotek edilmesi- Diğer eşin açık rızası- Hayatın olağan akışı- İpoteğin kaldırılması istemi-

Aile konutunun maliki olan eşin, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramayacağı, bu sınırlandırmanın ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabileceği- Eşin "açık rızası alınmadan" yapılan işlemin "geçersiz olduğu", diğer eşin ipotek işlemlerinin yapılması esnasında hazır olduğu ve ipotekten habersiz olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesi ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

Tasarrufun iptali davasında üçüncü kişi konumunda olan şikayetçi- Meskeniyet iddiası- Aktif husumet ehliyeti-

Borçludan dava konusu taşınmazı satın alan ve tasarrufun iptali davasında üçüncü kişi konumunda olan şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı (şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-)

Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil- Davalıların "mülkiyet iddiasına" dayanan savunması- İlamın kesinleşmeden icra takibine konu edilememesi-

Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli olarak açılan davada, davalıların (borçluların) "inançlı temlik nedeniyle mülkiyet iddiasına" dayanarak davaya karşı koydukları anlaşıldığından, davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğunun ve ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğinin kabulü gerektiği-

HMK m. 20'nin, İİK m. 50'nin göndermesiyle genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde de uygulanabileceği

Bölge Adliye Mahkemesince, "HMK m. 20nin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceği, şikayete konu genel haciz yolu ile ilamsız takip yönünden uygulama yeri bulunmadığı" gerekçesiyle "şikayetin reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-