İçerik Akışı

İmar Bankası- Görev Uyuşmazlığı- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu

İflas işlemlerinin İmar Bankasına devredildiği ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle dava konusu işlemin idari nitelikte bir işlem olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği-

Tahliye - Kamulaştırma - Şikayet

İcra müdürlüğünden gönderilecek bir muhtıra ile kamulaştırılan taşınmazın tahliyesi mümkün iken, icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılması doğru olmayıp, tahliye ve teslim kamulaştırmanın doğal sonucu olduğundan tahliyenin gerçekleştirilmesinin takip yapılmasına bağlı olmadığı, o halde İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile tahliye emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi- Kasten öldürme- İfa imkansızlığı

Murisin, bakım borçlusu davacı bakımından öldürülmesi halinde, ölünceye kadar bakma akdinin ifasının davacının haksız eylemi nedeniyle imkansızlaştığı, davalıların murisine sözleşmenin ifasının imkansızlaşmasında herhangi bir kusur yüklenmesinin söz konusu olmadığı, davacının ölünceye kadar bakma akdi ile yapılan temlikin iptali talebinin haksız ve kötüniyetli olduğu-

Yoksulluk nafakası- Kadının mesleği

Kadının zabıt katipliği sınavını kazandığı, kadının istifa ederek iş yerinden ayrılması ve kazandığı sınav ile yeni bir mesleğe başlayabilme imkanına sahip olması nedeni ile yoksulluğa düşmeyeceğinin kabulü gerektiği-

Şirket ihyası- Tasarrufun iptali- Tasfiye- Süre

Şirketin ihyası istemine ilişkin davada, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tasarrufun iptali davasının derdest olması nedeniyle tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyeceği- Şirketin ihyasına ilişkin davada da zamanaşımı veya hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı-

Kişiye sıkı sıkıya bağlı hak-Muris-Mirastan ıskatın iptali-Evlenme

Davacının murisin istediği kişi ile evlenmesine izin vermemesi üzerine hakaret, tehdit, darp girişimi ve mala zarar verme eylemlerini gerçekleştirdiği gerekçesiyle ıskat edildiği - Evlenme, boşanma gibi kişiye sıkı sıkı bağlı hak üzerinde egemenlik kurmak suretiyle davacı ile murisin tartışması sonucu davacının murise karşı gerçekleşen eylemlerin niteliği ve gerçekleşme biçimi değerlendirildiğinde ağır suç kapsamında değerlendirilmeyeceği - Mirasçılıktan çıkarma koşullarının kanıtlanamadığını, bu nedenle ıskat sonucu ölüme bağlı tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirilmesi gerektiği –

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıfları-Özel hukuk tüzel kişisi-Hizmet sürelerinin birleştirilmesi-Husumet

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi olduğu, kuruluş amacı ve mali yapısı itibarıyla kamu kurumlarından farklı nitelik arz ettiği - Somut olayda davacı vekilinin müvekkilinin 01.10.2012 tarihinde Sinop Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışmaya başladığını, 12.05.2020 tarihinden itibaren ise nakil yoluyla gittiği Gerze Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışmaya devam ettiğini, bu iki Vakfın davalı Bakanlık bünyesindeki Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne bağlı kamu işyerleri olduğunu, bu nedenle aynı işverene bağlı bir işyerinden başka bir işyerine naklen geçiş yapan müvekkilinin iş ilişkisinin devam ettiğini ve bu iki Vakıfta geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek kıdem süresi ile yıllık izin sürelerinin tespiti istemiyle bir dava açtığı- Anılan davada husumeti Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten davalı Bakanlığa yönelttiği ve davalı taraf olarak Bakanlığı gösterdiği - Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı birer özel hukuk tüzel kişisi olduğu, bu nedenle husumetin davalı bakanlığa yöneltilmesinin hatalı olduğu –

Anahtar teslim tarihi-Kira bedeli-Yapı Tatil tutanağı-Faydalı ve zorunlu masraflar

Anahtar teslim tarihine kadar davacı kiracının kira bedelinden sorumlu olduğu - Yapı Tatil Tutanağında kiralananın ruhsatsız olarak inşa edildiği belirtilmiş olup sözleşme gereğince kiranın başladığı tarihte ve sözleşme süresi boyunca kiralananın kullanılmaya elverişli hukuki ayıptan ari bir şekilde teslim borcunun kiraya veren davalıya ait bulunduğu, kiralananın teslimi sırasında mevcut olan ve yapı maliki tarafından bilinmesi gereken söz konusu ayıp nedeniyle kiraya veren kusurlu olduğundan faydalı ve zorunlu masraf bedelinden sorumlu olduğu –

Haklı nedenle fesih-Doğum izni-Ayrımcılık tazminatı

Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin işyerinde yatırım/araştırma/hisse senedi araştırma/kıdemli analist olarak çalıştığı, doğum iznini kullandığı sırada işverence yerine başka bir kişinin istihdam edildiği, davacı- işçinin doğum izni sonrası işe başladığında kendisine sigorta sektörünü takip işi verildiği, davacı işçinin bu pozisyonda çalışmayı kabul etmediği ve iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin sabit olduğu - Dosya kapsamındaki deliller, dinlenen tanıkların anlatımı dikkate alındığında davacı işçinin doğum iznine ayrıldığı, doğum izni sonrası davacıya eski işi yerine başka bir iş teklif edildiği, bu işin davacının uzmanlık alanının dışında olduğu davacı tarafından ispat olunduğu - Davacının 4857 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin son fıkrası uyarınca bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğu, böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat yükü üzerinde olan işverenin davacının doğum öncesindeki konumunun ve görevinin doğum sonrasında hangi sebeplerle değiştirildiğini, davacıya farklı muamele yapılmasını gerektiren nedenleri somut olgularla ortaya koyamadığı, dolayısıyla ayrımcılık tazminatı talebinin kabulünün gerektiği-

Karşılıksız çek şikayet dilekçesinde tüzel kişinin yetkilisinin gösterilmesi zorunlu mudur?

Çek hesabı sahibinin tüzelkişi olduğu durumlarda, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu kapsamında hazırlanan şikâyet dilekçesinde, şikâyetçiye, şüpheli olarak tüzelkişinin yetkilisinin gösterilmesi yönünde zorunluluk yüklenemeyeceği, nitekim, şirket yönetim organında yapılan değişikliklere ilişkin tescil ve ilân, bildirici mahiyette olduğundan, şikâyetçi tarafından tespite çalışılan yetkilinin suç tarihinde kim olduğu hususunda sicil kayıtlarına güvenilmesi durumunda dahi yanılgıya düşülebileceği, aksi kabulün hak arama özgürlüğünün önüne geçeceği, İcra Ceza Mahkemesince uygulanan 2004 sayılı Kanun'da yer alan ve kendine özgü bir yargılama sistemi getiren usul hükümlerinin, yapılan yargılama işlemlerinin ceza yargılaması faaliyeti olmadığı anlamına gelmeyeceği de açık olduğundan; şikâyet dilekçesini alan İcra Ceza Mahkemesince; şikâyet dilekçesinde yer verilen çek bilgileri doğrultusunda, tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi ya da böyle bir belirleme yapılmaması durumunda yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişileri tespit etmek gerektiği-