İçerik Akışı
Misli ile değişime konu araç- Kıymet takdiri- Takibe konu aracın üretimden kaldırılmış araç olması- Aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler- Bilirkişi raporu-
Bozma kararında "aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilmeden düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir" denilmişse de, takip konusu araç borçlu şirket tarafından alacaklıya satılmış olup, aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler borçlu şirket tarafından dosyaya sunulması gerektiğinden ve icra mahkemesince "takip konusu aracın teknik donanımını bildiren bilgi ve belgelerin sunulması" için taraflara on beş günlük kesin süre verilmesine rağmen, borçlu vekili tarafından sadece fatura fotokopisi sunulduğundan, bu durumda dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre başka bir sonuca ulaşılamayacağı ve anılan bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın değerinin tespitine dair verilen yerel mahkeme kararının isabetli olduğu-
İş sözleşmesi- Ambulans hizmeti- Geçerli fesih-
İşçinin, iş sözleşmesinin ambulans hizmeti almak isteyen hastaların anlaşmalı Ambulans firması yerine piyasadaki farklı ambulans şirketlerine yönlendirmesi ve haksız menfaat sağlandığı gerekçesi ile fesih edildiği somut olayda, işçinin bu yönde menfaat temini ispatlanmamışsa da işverenin güveninin zedelendiği ve davacı ile çalışmasının beklenemeyeceği açık olduğundan yapılan feshin haklı olduğu ispatlanmamışsa da en azından geçerli bir fesih olduğu-
İş kazası- Tazminat davası- Bakiye tazminat alacağı için açılan dava- Belirsiz alacak davası-Hukukî yarar-
Davacının iş kazası neticesinde açmış olduğu tazminat davasında verilen kararın Yargıtayca onanmasından sonra, davacının önceden hüküm altına alınmayan bakiye tazminat için açtığı tazminat talepli dava "belirsiz alacak" davası olarak açılmasına rağmen, tazminatın belirli olduğu sonucuna ulaşıldığından, somut olayda belirsiz alacak davasının koşulları bulunmamakta ise de davacının, dava açmaktan başka bir yolla alacağına kavuşma imkânı olmayıp, bir mahkeme kararına ihtiyaç bulunması karşısında, eldeki eda davasını açmakta hukukî yararının bulunmadığının söylenemeyeceği-
Borçlu belediyenin Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğündeki emanet hesabı- Haczedilemezlik şikâyeti
Şikâyete konu hesap borçlu belediyenin Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü nezdindeki emanet hesabı olup, banka hesabı gibi belediyenin tasarrufu ile açılan bir hesap olmadığından, borçlu belediye tarafından haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasından söz edilemeyeceği, borçlu belediyenin Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü nezdindeki emanet hesabında bulunan bu para vergi hükmünde olduğundan haczedilmezlik şikâyetinin kabulü gerektiği-
İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemi-
Konkordatoda, alacaklılar arasında mutlak eşitliğin sağlanması şart olmayıp, dengeli ve adil bir ödeme planı ortaya konulması, alacaklıların da buna göre tatmin edilmesinin sağlanmasının amaçlandığı- Kabul edenler ile kabul etmeyen alacaklılar arasında ayrım yaratacak şekilde proje hazırlamak suretiyle konkordatoda temel ilke olan eşitlik ilkesine aykırı davranılmasının yerinde olmadığı- Mahkemece, İİK 305/son uyarınca projeyi yetersiz bulan mahkemenin yapılacak değişiklik ile projenin eşitlik ilkesine uygun hale getirilmesini sağlayabileceğine ilişkin düzenleme de dikkate alınarak, re’sen revize proje tanzimi yoluna gidilip, tanzim edilecek yeni ve eşitlik kuralına uygun projenin oylamaya sunularak alacaklıların yasal çoğunluğuyla kabul edilmesi suretiyle gereğinin ifası gerekirken, mevcut projenin tasdiki ve HMK m. 297ye aykırı şekilde infazı kabil olmayan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Haciz tehdidi altında ödeme- Sebepsiz zenginleşme- İstirdat-
Asıl borçluyla ilgisi bulunmayan davacının, kendi adresinde haciz tehdidi altında, ihtirazî kayıtla ödeme yapması halinde, davacının ödenen paranın iadesi için açtığı davanın "sebepsiz zenginleşmeye" dayalı olduğunun kabulü gerektiği- Davacının istemi, "kendisinden haksız şekilde tahsil edilerek davalı alacaklının mal varlığına giren paranın iadesi" olduğuna göre, muhatabın da davalı alacaklı olduğu- Davacının, borcu ödeme kabiliyetinin olup olmadığı belirsiz takip borçlusuna dava açmaya zorlanamayacağı- "Davacının icra dosyasına parayı yatırmasıyla zenginleşenin dava dışı asıl borçlu olduğu, davalı alacaklının zaten var olan alacağını aldığı, bu sebeple sebepsiz zenginleşme davasının davalısı olamayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Sürekli iş göremezlik- İş kazası- Protez bedeli- Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu
İş kazası sebebiyle bağlanan ilk peşin değerli gelirin rücuen tazmini istemine ilişkin davada, 03.02.2000 tarihinde meydana gelen iş kazasında %76 oranında sürekli iş göremez hâle gelen sigortalıya teknolojik gelişmeler nedeniyle iş kazasından uzun süre sonra 08.10.2013 tarihinde takılan protez bedelinden primleri tahsil eden Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olması gerektiği, işverenin uzun süre dava tehdidi altında bırakılmasının sosyal güvenlik kuruluşlarına ait olması gereken risklerin işverene yükletilmesi anlamına geleceği-
Tacirler arasındaki kira sözleşmesi- Menfi tespit- Arabuluculuk dava şartı-
Tacirler arasındaki ticari nitelikteki kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasının konusunun para alacağına ilişkin olduğu ve davada arabuluculuğa başvurunun dava şartı olduğu-
2023
Yeni Yıl Mesajımız...
Sigorta başlangıcı- 18 yaş- Yaşlılık aylığı
İlk işe giriş tarihinde henüz 18 yaşını doldurmamış davacının sigorta başlangıç tarihi olarak 18 yaşını doldurduğu tarihin esas alınacağı- 18 yaşından önceki çalışma süreleri için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinin ise prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edileceği ve prim ödeme gün sayısına dâhil edilen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin hem yaşlılık aylığı bağlanma koşullarında hem de yaşlılık aylığı hesaplamasında dikkate alınacağı anlaşıldığından davacının eldeki sigorta başlangıcının tespiti davasını açmakta hukukî, korunmaya değer ve güncel bir yararı bulunduğu-