İçerik Akışı

Tenfiz yargılaması- Hukuka uygunluğun denetlenememesi-Karşılıklılık esası-Arabuluculuk-Esastan incelenememe durumu

Tenfiz hakimince yabancı mahkeme kararının esastan incelenemeyeceği ve hukuka uygunluğunun denetlenemeyeceği- Türkiye Cumhuriyeti ile Polonya Halk Cumhuriyeti arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli İşbirliği Anlaşması nedeniyle mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin karşılıklılık esasının bulunduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği ileri sürülmekte ise de tenfiz yargılamasında uyuşmazlığın esasına dair yargılama yapılmadığından arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun tanıma ve tenfiz davalarında geçerli olmadığı-

Muhdesat bedelinin tahsili davası- Kamulaştırmasız el atma -Muhdesat niteliğindeki ağaç-Hükmün bozulması

Dava konusu taşınmazın, ağaçların dikildiği tarihte 3402 sayılı kanun'un 16 ncı maddesinde sayılan kamu malı niteliğindeki ormanlardan olmadığı gibi Hazine adına tescilli de olmadığı- Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki sahipsiz yerlerden iken üzerine dikilen ağaçların bedeline hükmedilmesi gerektiği- Muhdesat niteliğindeki ağaçların dava konusu taşınmaza, orman niteliği ile Hazine adına tescilinden sonra dikilmiş olması halinde dahi davalı taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin son fıkrasında belirtilen \"...başkası adına tapulu...\" taşınmaz olarak kabul edilerek değerlendirilmesi gerektiği-Buna göre, mahkemece ilgili kanun maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği-

İtirazın iptali davası-Tahkim ilk itirazı-Konişmento-Genel işlem koşulu-Tahkim kaydı-Yabancılık unsuru

Davanın, gemi ile taşınan yükte meydana gelen hasar nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin gemi donatanına rücu edilmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu- Taşıyan ile gönderilen (konişmentonun meşru hamili) arasındaki ilişkide konişmentonun esas alınacağı, dolayısıyla konişmento hamili gönderilenin eşyayı teslim alma hakkının kapsam ve koşullarının navlun sözleşmesinden bağımsız olarak konişmentoya göre belirleneceği, davacı ... şirketinin sigortalısının somut olayda gönderilen konumunda olduğu, davacının, gönderilenin halefi olarak onun hak ve sorumluluklarına tabi olacağı, bu nedenle konişmentodaki tahkim şartının davacı için bağlayıcılık arzettiği- Taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan borç ilişkisi mevcut olup, bu ilişkiden doğan uyuşmazlıkların yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi ya da uyuşmazlığın tahkimde çözülmesi konusunda tarafların anlaşmasının mümkün bulunduğu, uyuşmazlığın tahkime elverişli olduğu, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinde düzenlenen konşimentoda düzenlenmiş olan tahkim şartının geçerli olduğu, davacının halefiyet yoluyla davayı açması nedeniyle sigortalısı olan gönderilenin sahip olduğu hak ve yükümlülüklere sahip olması nedeniyle üçüncü kişi olarak değerlendirilmeyeceği- Tahkim şartının matbu şekilde düzenlenmesinin teamül olan deniz konşimentosundaki tahkim şartının tarafların sözleşmedeki durumuna göre haksız şart niteliğinde genel işlem koşulu olarak değerlendirilerek geçersiz sayılamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-

Sigortalılık süresi-İntibak yapılması-Prim borcu-A1 aylığı

Kurumca, farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalılık süreleri intibak ettirilmesi ve buna göre intibak farkından doğan prim borcu tahakkuku işleminin yapılması gerektiği- 01.03.2011 tarihi öncesinde geçen 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın davacının aylığında dikkate alınması, 01.03.2011 tarihi itibari ile yeniden sigortalılığın başlatıldığı aşamada, önceki sigortalılık süresinin dikkate alınarak, intibakının yapılması ile 01.03.2011 tarihi itibari ile davacının tüm sigortalılık süresine göre, prime esas kazancının belirlenmesi, ödemesi gereken prim borcunun Kurumdan sorularak tespit edilmesi, devamında ise 2011-2014 tarihleri arasında kalan dönem bakımından, davacıdan bu belirlemeye göre alınması gereken yapılandırma ve fark prim borcu, yine davalı Kurumdan sorulmak suretiyle tespit edilmesi ve bu tutarın davacıya ödettirilmesinden sonra ödemeyi takip eden aybaşından itibaren aylığının yükseltilmesi sağlanmalı ve buna göre bir karar verilmesi gerektiği- Davacı hakkında intibak yapılması ile 99 basamağının bulunması aşamasında 2926 yerine 1479 sayılı Kanun kapsamındaki basamakların tespit edilerek, A1 aylığının tespitinin usul ve kanuna aykırı olup bozma nedeni olduğu-

Gözetim tebliği- Yurt dışı gider kalemi- İhtirazı kayıt- Satış Bedeli

Eşyanın kıymetinin, gözetim tebliğindeki kıymete eşitlenecek tutarda yurt dışı gider kalemine ihtirazı kayıtla beyanda bulunmak suretiyle artırılması nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 242. maddesi uyarınca tahakkuka yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ile vergilerin iadesi talebiyle açılan davada, ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle satış bedelinin esas alınması, satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması; satış bedeli yönteminin terk edilme nedenlerinin somut olarak ortaya konulmadığı sonucuna varılması halinde işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı- Tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşyanın kıymetinin, İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle ihtirazi kayıt konulması ve Gümrük Kanunu uyarınca tahakkuka itiraz edilmesi halinde, ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle, satış bedelinin esas alınması; satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği-

İmar uygulaması ile şuyulandırılan taşınmaz- Tarım arazisi- İhya- Kazandırıcı zamanaşımı- Zilyetlik-

İhyada bir kimsenin tabii durumunda tarım arazisi olarak kullanılması mümkün olmayan bir yeri zor ve zahmetli bir emek sarfı ile tarıma elverişli hâle getirmesi gerektiği, bir yerin taşlarının temizlenmiş olması veya o yere inşaat yapılması imar ve ihyanın kabulü için yeterli olmadığı- Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup kamu hizmetine tahsis edilmeyen taşlık, sazlık, bataklık ve orman sayılmayan fundalık, delicelik gibi yerlerin masraf ve emek sarfı ile bağ, bahçe, meyvelik veya tarla hâline getirilmek suretiyle ihya edilmiş olacağı- "Davacıların imar ve ihya olgusunu ispat ettikleri, bu durumda dava konusu taşınmazın mahkemece kabul edilen kısmı yönünden kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile kazanımın gerçekleştiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Kira bedelinin tespiti- Özel uyarlama hükmü (TBK m. 344)- Genel uyarlama hükmü (TBK m. 138)-

Kira sözleşmenin kurulması sonrasında ekonomik değişiklikler ile rayiç kira artışları ve kiralananın durumuna ilişkin değişimlerin özel bir uyarlama hükmü olan TBK m. 344 uyarınca açılacak davada değerlendirileceği, genel uyarlama hükmü olan TBK m. 138'in uygulanamayacağı- TBK m. 344 hükmünün henüz yürürlüğe girmemesi nedeniyle uygulamadığı durumlarda ise uyuşmazlığın 818 sayılı eBK ile 6570 sayılı kanun ve yerleşik Yargıtay kararlarına göre çözümlenmesi gerektiği- Uyuşmazlık konusu 12.11.1972 tarihli ve 49 yıl süreli kira sözleşmesinde ilk yıl sonrasındaki kira dönemleri için artış şartı kararlaştırılmamış olup uzun süreli kira sözleşmelerinde başlangıçta kararlaştırılan edimler arasındaki dengenin daha sonradan değişen koşullar nedeniyle aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda sözleşmedeki mevcut kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman uyarlama davası açılabileceği- Uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, sözleşmenin kurulması anındaki ve dava tarihindeki tüm bu veriler, kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgedeki kira parasını da etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticaret değişiklikleri, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar, döviz kurlarındaki ani ve aşırı iniş ve çıkışlar ile ülkeyi sarsan ciddi ekonomik kriz veya doğal afetlere bağlı ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesini gerektirecek olayların varlığı araştırılıp değerlendirilmek suretiyle bir rapor alınması ve dava tarihi itibariyle sözleşmedeki kira parasının uyarlanmasına karar verilmesi gerektiği- Sözleşmede artış şartı olmadığına göre, mahkemece; kira bedelinin tespiti ve uyarlama sonucu yeni kira bedelini belirlenmediği takdirde, sözleşme yazılı kira bedelinin dışında geçmişe dönük olarak başka bir kira bedeli esas alınarak kira alacağına hükmedilebilmesinin mümkün olmadığı- Dava yoluyla kira bedelinin belirlenmesi halinde, kira bedelinin tespitine veya uyarlamaya ilişkin hükümler kesinleşmedikçe alacak talebine konu edilemeyeceği gibi geriye etkili sonuç doğurmayacağı-

Konkordato- Alacaklılar toplantısı- İltihak süresi- Red oyu

Alacaklı banka tarafından alacaklılar toplantısından sonra iltihak süresi içinde konkordato projesine "ret" oyu verilmiş ise de; itiraz sebeplerinin tasdik duruşmasından en az üç gün önce ve yazılı olarak bildirilmediği görüldüğünden mahkemece verilen tasdik kararını istinaf hakkı bulunmadığı- "Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında"; 2004 sayılı Kanun'un 308/a maddesinde belirtilen “itiraz eden alacaklı” deyiminden sadece tasdik duruşmasından önce itirazlarını yazılı olarak bildirerek tasdik duruşmasına katılan alacaklıların kastedilmediği, alacaklılar toplantısında ya da yedi günlük iltihak süresi içinde “Ret” oyu veren alacaklıların da kararı istinaf edebileceği, 2004 sayılı Kanun'un 308/a maddesinde konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklının kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklıların ise, tasdik kararının ilanından itibaren istinaf yoluna başvurabileceğinin düzenlendiği, alacaklılar yönünden kanun yoluna başvuru süresi ilandan itibaren başladığına göre, itiraz eden alacaklının tasdik duruşmasına katılma şartının aranmadığı, bu nedenlerle alacaklılar toplantısında ya da iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanarak iradesini belli eden alacaklının kanun yoluna başvuru hakkının kabul edilmesinin gerektiği, bu sebeplerle kararın bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüşün Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

Elektronik yoklama- Yoklama fişi- İmzadan çekinme-

213 sayalı Vergi Usul Kanunu’nun 132/A maddesi uyarınca yapılan elektronik yoklama sırasında nezdinde yoklama yapılanın veya temsilcisinin bulunmaması ya da bu şahısların imzadan çekinmesi halinde elektronik yoklama neticesinde düzenlenen yoklama fişini temsil eden elektronik yoklama imza formunun Vergi Usul Kanunu’nun 131. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılmasının gerektiği-

Tanıma ve tenfiz davası-Arabuluculuk- Yabancı mahkeme kararları- Karşılıklılık esası

Tenfiz hakimince yabancı mahkeme kararının esastan incelenemeyeceği ve hukuka uygunluğunun denetlenemeyeceği- Türkiye Cumhuriyeti ile Polonya Halk Cumhuriyeti arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli İşbirliği Anlaşması nedeniyle mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin karşılıklılık esasının bulunduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği ileri sürülmekte ise de tenfiz yargılamasında uyuşmazlığın esasına dair yargılama yapılmadığından arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun tanıma ve tenfiz davalarında geçerli olmadığı-