İçerik Akışı

İlam niteliğinde belgeye dayalı ilamsız icra takip-

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararı uyarınca "elinde ilam olan alacaklarının ilamsız takip yoluna başvuramayacağı" ancak bu kararın ilam niteliğinde belgeleri kapsamadığı-

Slot cezalarının istirdadı-

Mahkemece davalı yanca kesilen faturaların davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise itiraz olup olmadığı ve davacının defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususlarının ve davacının ödeme sırasında ihtirazi kayıt koyup koymadığı öncelikle değerlendirilip faturaya itiraz yahut ihtirazi kayıt ile ödeme yok ise fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı hükmü gereğince davanın reddi aksi halde; davacı zamlı konaklama ücretinin hangi gün ve saatlerde olduğunun tespit edilmediğini, alınan ücretin ne şekilde hesaplandığının belli olmadığını, davalı ise hukuka uygun verilen hizmet karşılığı ücret alındığı yönünde itirazlarda bulunulduğundan, slot ihlâlinin bulunup bulunmadığı, ihlâllerin sebebinin hangi tarih ve saatlerde meydana geldiğinin süresinin ne kadar olduğunun, ileri sürülen ihlâllerin cezayı gerektirip gerektirmediğinin, ceza gerektirmesi halinde ceza miktarının ne kadar olduğu hususlarında uzman bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-

Sıra cetveli- Muvazaa iddiası-

Sıra cetvelinde, nafaka alacaklısının ara karara hükmedilen alacağının muvazaalı olduğu ileri sürülebilir mi?

Alkollü sürücü- Sigortacının rücu hakkı- Münhasırlık araştırması-

Sürücünün alkollü olmasının, tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceği, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını sigortacının ispat etmesi gerektiği-

Islah- Şikayet- İcra mahkemesi-

İcra mahkemesinde ıslah olur mu?

Trafik kazası sonucu cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi- Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu-

Kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi gerektiği- Buna göre, davacının muhtemel yaşam süresinin Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmesi gerektiği-

Sıra cetvelindeki sıraya şikayet- Hacizde saat farkı-

Sıra cetvelinde saat farkı dikkate alınır mı?

Üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların haczi-

Üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların ancak İİK. mad. 89 uyarınca haczedilebileceği- Henüz doğmamış alacakların, İİK. mad. 88 uyarınca yazılan müzekkere ile haczinin mümkün olmadığı- Üçüncü kişiye tebliğ edilen haciz müzekkerelerinin hüküm doğurmayacağı ve ihtiyati hacizlerin uygulanmış olduğundan bahsedilemeyeceği- Şikayetçinin alacaklı bulunduğu icra dosyasında üçüncü kişiye tebliğ edilen haciz ihbarnamesi, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal on günlük ödeme süresinin sona erdiği tarih itibariyle kesin hacze dönüşmüş olduğundan, şikayet olunanın kesin haczi ise bu tarihten sonra olduğundan ve ilk kesin hacze iştirak koşullarını da taşımadığından, şikayete konu sıra cetvelinde şikayet olunana garameten pay ayrılmasının isabetsiz olduğu-

Tapu iptal ve tescil davası- Karar tarihinden önce dava konusu taşınmazın ihalede başkasına satılması- Asli müdahale-

Tapu iptali tescil davasına konu taşınmazı, dava devam ederken, (cebri ihalede) satış ile devralarak tapuda malik olan kişi davaya dahil edilmeden karar verilemeyeceği, taşınmaz malikinin asli müdahil sıfatıyla temyizinin kabulü gerektiği-

Sonradan delil gösterilmesi-

Cevap dilekçesinde herhangi bir delil (HMK. mad. 129/1-e) sunmayan ve sonradan delil gösterilebilmesi için (HMK. mad. 145. maddesinde) belirtilen istisnai hâllerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davalıya delil bildirmesi için süre verilemeyeceği- TMK. mad. 181/2 uyarınca, ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam edebilecekleri- "Bozma kararının boşanma davasına ilişkin olduğu, ancak bozma sonrası davacının ölümü nedeniyle boşanma davasının konusuz kaldığı ve mahkemece de kabul gördüğü üzere boşanma hakkında hüküm oluşturulmasının mümkün olmadığı, bu durumda mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Özel Daireye ait olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-