"...Taraflar arasındaki muvazaaya dayalı tasarruf işleminin iptali (BK 19 a dayalı) davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı Mehmet ve Mehtap vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
....
1- Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvaazalı işlemin iptaline ilişkindir.
BK'nun 19.maddesinde anlamını bulan muvazaa, tarafların 3.kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uygun olmayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır şeklinde tanımlanabilir. Tarafların görünüşte yaptıkları işlemle, iradelerinin birleştiği işlem birbirinden farklılık taşıdığı durumlarda muvazaanın söz konusu olduğu kabul edilmelidir. Kural olarak üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle zarara uğradıkları takdirde tek taraflı ve çok taraflı hukuki muamelelerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaalı bir işlem ile üçüncü kişinin zarar görmesi ona karşı işlenmiş bir haksız eşlem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile zararı gördüklerinin benimsenebilmesi için onun işlemi yapandan alacağının bulunması ve alacağın ödenmesini önlemek için muvazaalı işlemin yapılmış olması gerekir.
Mahkemece dava konusu 26 nolu bağımsız bölüm ile ilgili yazılı gerekçelerle gayrımenkulün icra satış tarihindeki değeri olan 45.050,00-TL'nin davalı Mehtap..'tan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, karar verilmişsede varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Somut olayda; dava konusu Yozgat İli, Şefaatli İlçesi, Bahçelievler Mahallesi, 97 Ada, 3 Parselde mevcut 26 nolu bağımsız bölüm dava konusu 26 nolu bağımsız bölümün davalı Mehmet’ adına kayıtlı iken üzerinde yer alan ipotek ile beraber davalı Mehtap’a devredildiği, kaydında yer alan ipotek sebebi ile dava dışı alacaklı tarafından cebri icraya konu edildiği, icradan yapılan ihalede dava dışı Mehtap’ın kardeşi Hakan..’a ihale edildiği, Hakan.. tarafından tekrar davalı Mehtap’a devredildiği, Mehtap tarafından da davalı Ömer..’a devredildiğii anlaşılmıştır. Mahkemece davalı Ömer.. yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermiştir. Davalı Ömer.. iyi niyetli olup, BK 19 a dayalı davalarda dava konusu malın davalı 3. kişinin elinden çıkması halinde malı edinen kişinin iyi niyetli olması halinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken , 26 nolu bağımsız bölüm ile ilgili mahkemece davalı Mehtap aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı Mehtap ve Mehmet vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir...."