İçerik Akışı
Alkollü sürücü- Sigortacının rücu hakkı- Münhasırlık araştırması-
Sürücünün alkollü olmasının, tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceği, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını sigortacının ispat etmesi gerektiği-
Islah- Şikayet- İcra mahkemesi-
İcra mahkemesinde ıslah olur mu?
Trafik kazası sonucu cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi- Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu-
Kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi gerektiği- Buna göre, davacının muhtemel yaşam süresinin Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmesi gerektiği-
Sıra cetvelindeki sıraya şikayet- Hacizde saat farkı-
Sıra cetvelinde saat farkı dikkate alınır mı?
Üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların haczi-
Üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların ancak İİK. mad. 89 uyarınca haczedilebileceği- Henüz doğmamış alacakların, İİK. mad. 88 uyarınca yazılan müzekkere ile haczinin mümkün olmadığı- Üçüncü kişiye tebliğ edilen haciz müzekkerelerinin hüküm doğurmayacağı ve ihtiyati hacizlerin uygulanmış olduğundan bahsedilemeyeceği- Şikayetçinin alacaklı bulunduğu icra dosyasında üçüncü kişiye tebliğ edilen haciz ihbarnamesi, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal on günlük ödeme süresinin sona erdiği tarih itibariyle kesin hacze dönüşmüş olduğundan, şikayet olunanın kesin haczi ise bu tarihten sonra olduğundan ve ilk kesin hacze iştirak koşullarını da taşımadığından, şikayete konu sıra cetvelinde şikayet olunana garameten pay ayrılmasının isabetsiz olduğu-
Tapu iptal ve tescil davası- Karar tarihinden önce dava konusu taşınmazın ihalede başkasına satılması- Asli müdahale-
Tapu iptali tescil davasına konu taşınmazı, dava devam ederken, (cebri ihalede) satış ile devralarak tapuda malik olan kişi davaya dahil edilmeden karar verilemeyeceği, taşınmaz malikinin asli müdahil sıfatıyla temyizinin kabulü gerektiği-
Sonradan delil gösterilmesi-
Cevap dilekçesinde herhangi bir delil (HMK. mad. 129/1-e) sunmayan ve sonradan delil gösterilebilmesi için (HMK. mad. 145. maddesinde) belirtilen istisnai hâllerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davalıya delil bildirmesi için süre verilemeyeceği- TMK. mad. 181/2 uyarınca, ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam edebilecekleri- "Bozma kararının boşanma davasına ilişkin olduğu, ancak bozma sonrası davacının ölümü nedeniyle boşanma davasının konusuz kaldığı ve mahkemece de kabul gördüğü üzere boşanma hakkında hüküm oluşturulmasının mümkün olmadığı, bu durumda mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Özel Daireye ait olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Arabuluculuk tutanağında "taraflar arasındaki ihtilafa konu hususların" tespit edilmemesi halinde, "usulüne uygun bir arabuluculuk tutanağından bahsedilmesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle davanın reddi gerekir mi?
Arabuluculuğa hangi konularda başvurulduğuna ilişkin "başvuru formu" uygulamasının başladığı 02.08.2018 tarihine kadar, arabuluculuk anlaşamama tutanağında arabuluculuğa konu alacaklar tek tek belirtilmeden "işçilik alacakları", "işçi-işveren uyuşmazlığı" gibi soyut ifadeler kullanılmış ise, başvuru formu getirtilip, talepler açık açık belirtilmiş ise talep formunda belirtilen alacakların görüşmelere konu edildiği, açıkça belirtilmemiş ise taraflar arasındaki işçilik alacaklarının tamamının arabuluculuğa konu edildiğinin kabul edilmesi gerektiği- Başvuru formu uygulamasının başladığı 02.08.2018 tarihinden sonraki başvurularda ise, başvuranın ve (özellikle başvuru arabuluculuk ile görevli mahkemenin memuruna yapılmış ise) görevli memurun, başvuru formundaki bu tür eksiklikleri giderecek uyarılarda bulunması, 02.08.2018 tarihinden sonraki başvurularda başvuru formu içeriğine itibar edilerek sonuca gidilmesi gerektiği-
Görevli ve yetkili olmayan bir mahkemenin diğer dava şartlarını değerlendiremeyeceği-
İş mahkemesindeki yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu- Bir mahkemenin açılan davada yargılama yapıp, dava şartlarını inceleyebilmesi için öncelikle görevli olması, görevli ise yetkili olması gerektiği- Görevli ve yetkili olmayan bir mahkemenin diğer dava şartlarını usul ekonomisi ya da başka bir gerekçe ile değerlendiremeyeceği- Görevli mahkeme tarafından, öncelikle yetkili olup olmadığı belirlenip, yetkili ise diğer dava şartlarının değerlendirilmesi gerekirken, yetki hususu ve özellikle davalının yetki itirazı değerlendirilmeden davanın -7036 s. K.da A düzenlenmiş bir başka dava şartı olan- arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi ve istinaf merci olan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da davalı tarafın yetki hususundaki istinaf başvurusunun değerlendirilmeden istinaf başvurusunu reddedilmesinin hatalı olduğu-
Konkordato- Uzman komiserlerin varmış olduğu sonuçların aksine mahkemenin "projenin uygulanabilirlik kabiliyetinin bulunmadığı" sonucuna varması-
Mali konularda uzman kişilerden oluşan komiserlerin varmış olduğu sonuçlar itibariyle, "davacıların konkordato taleplerinin yerinde olduğu" ve "tasdiki halinde projenin uygulanabileceği" belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece bu konuda uzmanlarından rapor alınmayarak, hakimlik bilgisi de mali konularda değerlendirmeye yetmediğinden, ayrıca iflas yönünden konkordato da belirlenen rayiç değerlerin güncel ve iflas kararlarına özgü yöntemle denetlenmeden "projenin uygulanabilirlik kabiliyetinin bulunmadığı" sonucuna varılmasının kanuni dinlenme hakkı ve usul kurallarına uygun düşmediği- Mahkemece, "sunulan iyileştirme projesinin uygulanabilirlik kabiliyeti bulunup bulunmadığı, somut ve gerçekçi verilere dayanıp dayanmadığı, geçici mühlet içerisinde taahhüt edilen ticari faaliyetlerin yapılıp yapılmadığı, bu süre içerisindeki ödemelerin ifa edilip edilmediği ve buna göre bu projenin uygulanabilirlik durumu bulunup bulunmadığı, davacı tarafça talep edilen mehilin uygulanması halinde alacaklıların alacaklarının tenzilatı sonucunun çıkıp çıkmayacağı, konkordato talebinin bu hususları da içerip içermediği" hususlarında karar vermeye ve denetime elverişli "İİK mad. 287'de yer alan yasal unsurları taşıyan bir ön proje niteliğinde olup olmadığı" noktalarında aynı komiser heyetinden ek rapor ya da yeni oluşturulacak konusunda uzman komiser heyetinden rapor alınmadan ve bu raporlar alındıktan sonra ise eksiklerin ikmalinden itibaren verilmesi muhtemel kesin süre halinde İİK. mad. 302 uyarınca, alacaklıların belirlenen hesaplarda konkordato projesini kabul edip etmedikleri hususu da değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Bölge Adliye Mahekemsince "Konkordato komiserlerinin vardığı sonucu da tartışıp değerlendiren bir uzman heyet raporu alınıncaya kadar önceki tarihli tedbir kararlarının devamına, kararının kaldırıldığının HMK. mad. 289 gereğince mahkemece ilanına, ayrıca aynı hüküm gereğince usul ekonomisi ilkesi gereği ilgililere tebliğine gerek olmadığına, davada birden çok davacı olmasına rağmen projenin tek olması, alacaklıların çoğunlukla aynı kişiler olması dolayısıyla değerlendirmenin tek taraf gibi yapılacak olması karşısında kamu düzenine ilişkin olan usul ekonomisi ilkesi nazara alınarak ve de talep edenlerin davayı açmaktaki durumları dikkate alınarak usul ekonomisi ilkesi gereğince komiser heyetine takdir edilen ücretin mahkemesince yeniden değerlendirilmesine, karardan bir örneğinin derhal iflas Müdürlüğüne ve Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne bildirilmesine" karar verildiği-