Senedin «boş» (açık) şekilde, «üçüncü kişiye teslim edilmek üzere kayınbiraderine verildiğini ve onun tarafından kötüniyetle kendi adına doldurulduğunu» iddia eden davacının, bu iddiasının tanıkla kanıtlanabileceği–
Takip aşamasında zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlunun açtığı olumsuz tesbit davasında, «zamanaşımı nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbitini» isteyemeyeceği-
«Nakden kaydını taşıyan bononun bir bölümünün nakit verilen para, bir bölümünün ise verilen mal bedeli olduğu»nun davalı-alacaklı tarafından ileri sürülmesi halinde senedin –verildiği ileri sürülen mal bedelince– kısmen tâlil edilmiş olacağı, «senedin mal bedeli karşılığı olarak düzenlendiği» hususunun davalı tarafından, buna karşın «nakit verilen paranın alınmadığı» hususunun ise davacı tarafından isbat edilmesi gerekeceği–
İptali istenen bonoların, üçüncü kişilere ciro edilmiş olması halinde bile, borçlunun, senet lehtarına karşı «bu senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tesbitini» istemekte hukukî yararı (dava hakkı) bulunduğu–
Keşidecinin lehtar ile kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri sürebilmesi için hamilin bonoyu iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması ve bunun ispat külfetinin de hiç şüphesiz senet borçlusuna yani keşideciye (davacıya) düşmesi gerekeceği-
«Nakden» kaydını taşıyan bonunun «mal bedeli» olduğunun davalı vekilince verilen dilekçede belirtilmesinden sonra, davalı asilin -dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmeden- bu bildirimi yalanlaması halinde dahi, vekilin bildiriminin asili bağlayacağı ve senedin tâlil edilmiş sayılacağı, isbat yükünün bu nedenle davalı-alacaklıya düşeceği–
Borçlunun, kesinleşen ve bir belgeye dayanamayan ilâmsız takip hakkında açtığı «borcu bulunmadığını tesbit»e ve “istirdat”a yönelik davada, alacağın varlığını isbat yükünün alacaklıya düşeceği–
Senedin «kumar borcu karşılığı düzenlenmemiş olduğu» konusunda, davalı alacaklıya yemin teklif edilebileceği–
Bir kimsenin bir iki sene önce Almanya’da bir kez görüp tanıdığı bir kişiye güvenerek, dostluk ve yardım duygusuyla borç para vermesinin yaşamın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Devam eden icra takibi sırasında -icra mahkemesince itirazın kaldırılmasından sonra- da, olumsuz tesbit davası açılabileceği–