Olumsuz tesbit davasının red edilmesi halinde, ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkıp, takibin devam edeceği, icra memurunun, borçluya 36. maddeye göre «tehiri icra kararı» getirmek üzere süre veremeyeceği–
Taraflar arasında doğacak uyuşmazlığın hakemler tarafından çözüleceğinin öngörülmüş olması halinde, olumsuz tesbit davasının da hakemler tarafından çözülmesi gerekeceği (ancak; mahkemede açılan bu konudaki davaya karşı, davalı tarafından «tahkim itirazı»nda bulunulması halinde, uyuşmazlığın mahkemede çözümlenebileceği)–
Yetkisiz mahkemede olumsuz tesbit davası açıldıktan sonra, aynı yerde alacaklı tarafından icra takibi yapılmış dahi olsa, yetkisiz mahkemenin yetkili duruma gelmeyeceği–
İİK. mad. 72/son’daki yetki kurallarının kamu düzeni ile ilgili olmadığı–
Olumsuz tesbit davasının davalı-alacaklı lehine sonuçlanması halinde, daha önce «icra takibinin durdurulması» ya da «»icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi» konusunda verilmiş olan ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkacağı, bu nedenle mahkemenin «tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına» ya da «davalı alacaklı tarafından alacak miktarı kadar teminat mektubu verildiği takdirde, icraya yatırılan paranın alacaklıya verilmesine» şeklinde karar veremeyeceği–
Borçlunun, itirazın muvakkaten kaldırılması üzerine borçtan kurtulma davası yerine İcra ve İflas Kanunu`nun 72. maddesine dayanan "menfi tespit davası" açmasına yasal bir engel olmaması gerekeceği-
«İtirazın geçici olarak kaldırılması kararı»ndan sonra da -7 gün içinde- olumsuz tesbit davası açılabileceği–
«Yapılan takibe yanlışlıkla itiraz edilmediğini» bildirerek borçlu bulunmadığını ileri süren borçlunun, daha sonra ıslah dilekçesi vererek «borcu ödediği için borçlu bulunmadığını» ileri sürebileceği–
Kambiyo senedine ilişkin olumsuz tesbit davası görülürken, senedin üçüncü bir kişiye devredilmesi halinde, bu kimseye karşı da ayrıca dava açılabileceği ve bu durumda iki davanın birleştirilerek görülmesi gerekeceği–
