Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar» vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s. K. 4/a) talep edilebileceği (yani devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vâdeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faizin hesaplanması gerekeceği)—
«Keşide yeri»ni belirtmek amacıyla yapılmış olan ancak belirgin olmadığı ve tereddüde neden olacağı için geçerli olmayan -ve bonoda; «K.Çekmece», «V.Şehir», «İSK», «Ç.Kale», «Ant» «Adp», «İstan», «D.evler», «ESK» «M.KÖY» şeklinde gösterilmiş olan- yerler: -
Kambiyo senedinde «geriye ciro»nun mümkün olduğu, ancak geriye cironun gerçekleşmesinden sonra bonoyu devralan cirantanın, bonoyu devretmeden önceki durumuna döneceği ve bu durumda kimlere başvurma hakkı varsa ancak onlara karşı takip yapma olanağını elde edeceği, kendisinin sorumlu olduğu kimseye «müracaat borçlusu» olarak başvuramayacağı—
TTK’nun 636. maddesi gereğince çek nedeniyle asıl borçlu keşideci yanında «ciranta»lar ve «bunlara aval veren»ler de hamile karşı müteselsil borçlu sıfatıyla sorumlu olacağından çeke dayalı icra takiplerinde adı zikredilenler dışında karşılıksız şerhi koyan «muhatap banka» hakkında herhangi bir takibin yapılamayacağı—
Takip dayanağı bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak düzenlendiğinin saptanması halinde, senedin (alacağın) tahsil edilip edilmeyeceği yargılama gerektireceğinden, senedin «kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi içeren bono» olmaktan çıkacağı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu yapılamayacağı—
Süresi içinde «ödememe protestosu» keşide etmemiş olan hamilin -TTK. 642 (şimdi; Yeni TTK. mad. 730) uyarınca- lehtar ve diğer cirantalara (müracaat borçlularına) karşı talepte bulunamayacağı—