Çekin ibraz şerhinde «ibraz tarihi»nin bulunmaması halinde, çekin çek niteliğini kaybedeceği ve düzenlenen belgenin «adi havale» niteliğini taşıyacağı—
Senette birden fazla vâdenin yazılı olması (çift vâde bulunması) halinde, senedin «bono» sayılamayacağı-
Takip yapan ve senedi elinde bulunduran bono lehtarının keşideci hakkında yaptığı takipte, bono arkasında keşidecinin ayrıca bir imzasının bu-lunmasının, lehtarın «yetkili hamil» sayılmasını engellemeyeceği (bononun ar-ka yüzünde de keşideciye ait ikinci bir imzanın bulunmamasının bir hüküm if-ade etmeyip, kıymetli evrak hukuku bakımından, kendisini sorumluluktan kurtarmayacağı)—
Bonoda «lehtar» ve «keşideci» sıfatlarının birleşemeyeceği (keşidecinin, kendisini «lehtar» olarak göstererek bono düzenleyemeyeceği)-
Hamiline düzenlenmiş olan çekin ibrazından sonra, takip alacaklısına yapılmış bir temlik cirosu bulunmadıkça, takip alacaklısının yetkili hamil sayılmayacağı—
Ciro zincirindeki kopukluğun lehdar ile keşideci arasındaki ilişkiyi etkilemeyeceği, keşidecinin keza lehdarın cirosuyla hamil olan alacaklıya karşı olan sorumluluğunun devam edeceği—
Bankaya ibraz edilmiş olan çekte «ibraz tarihi»nin bulunmaması, ancak alacaklının ibraz süresi içinde icra takibinde bulunmuş olması halinde, çekin süresi içinde muhatap bankaya ibraz edildiğini kabulü gerekeceği—
Borçlunun, takip talebindeki «vâde tarihinden itibaren işleyecek -% 40, % 80 gibi- faize itiraz etmemiş olması halinde», takibin «faiz oranı»na ilişkin kısmının tamamının kesinleşmiş olmayacağı, alacaklının sadece «vade tarihinden takip tarihine kadar itirazsız kesinleşen işlemiş faizi» borçludan tahsil edebileceği, işleyecek faizin, TC. Merkez Bankasının kısa vâdeli krediler için uyguladığı «avans faiz oranı»na göre borçludan talep edilebileceği—
Çekin geçerliliği için keşidecinin imzasını içermesi yeterli olup ayrıca çeke keşidecinin ad ve soyadının veya şirket ünvanının yazılmasının zorunlu bulunmadığı—