Takip dayanağı bononun metin bölümünde vade tarihi belirtildikten sonra ayrıca bono metni dışında ve «koçan» tabir edilen kısımda yer alan tarihin, ikinci bir vade tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
«İdari bir birim» olmadığı için «keşide yeri» olarak kabul edilemeyecek -ve bonoda; «Burgaz», «A.bey Adası», «Çengelköy», «Zeyden mahallesi», «M.er», «Akçay», «Şaşkın Bakkal-Suadiye», «Bahçeşehir», «Kızılay», «Bahçelievler», «Gaziosmanpaşa ve Balgat», «Florya», «Mecidiyeköy», «Karaköy», «İ.raltı», «M.lar», «Alsancak», «Kalamış», «Kavak mahallesi», «Güzelyalı», «Yukarı Ortaören», «G.li», «Şehremini», «K.Bağlar», «Fındıkzade», «Taksim», «Beylerbeyi», «G.en», «4. L.»şeklinde gösterilmiş olan- yerler:—
Tanzim tarihi bulunmayan bononun «bono» niteliğini taşımayacağı, bu durumda senette oluşan hakkın ciro yoluyla başkalarına devredilemeyeceği - Senetteki hakkın ancak alacağın temliki yoluyla başkalarına devredilebileceği-
Senedin rakamla olan kısmında tahrifat (değişiklik) yapılmış olması halinde, yazı ile olan kısmına itibar edilemeyeceği—
Yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile keşide tarihinde tahrifat olup olmadığının araştırılması ve tahrifat varsa, tahrifat öncesi keşide tarihine göre, çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmiş olup olmadığının saptanması gerekeceği-
Keşide yerinin neresi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek biçimde gösterilmesi zorun olduğundan keşide yeri «B.Esir» şeklinde kısaltılan dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı-
Düzenlenme (tanzim) tarihinin sonradan -anlaşmaya aykırı olarak- yazıldığının belge ile kanıtlanması gerektiği, aksi takdirde, üzerindeki tarihin geçerli olacağı—
Takip konusu bono’nun, taraflar arasındaki iki tarafa borç yükleyen sözleşme (protokol) uyarınca «teminat senedi» olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde, bononun «mücerret borç ikrarı»nı içeren bir senet olmaktan çıkacağı ve «bono» niteliğini kaybedeceği (kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı)—
Çekin ibrazından sonra takip alacaklısına yapılan cironun «alacağın temliki» hükümlerini doğuracağı ve alacaklının «yetkili hamil» sıfatıyla takip yapmasına yasal bir engel bulunmayacağı—