• 538 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

    «Yürürlükteki kanunun 167 ve 166 ncı maddelerinde hükme bağlanan kambiyo senetlerine (çek, poliçe, emre muharrer senet) mahsus takip hakkındaki hükümler haciz yoluyla takip hakkındaki hükümlere nazaran esaslı hiçbir fark göstermemektedir. Mevcut farklar ödeme ve itiraz müddetinin beş gün olması, takip talebine senedin eklenmesi mecburiyeti ve icra memurunun ödeme emrini hemen tanzim edip, tebliğ etmesi gibi sadece şeklidir. Kanuna bu hükümler konurken mehaz İsviçre Kanunundan önemli bir nisbette ayrılınmış, böylece âdi senetlere mahsus haciz yolu ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu arasında esaslı hiçbir fark bırakılmamıştır. Kanunun bu hükümleri ile maksadın teminine imkan yoktur. Bu sebeple İcra ve İflas Kanunu hakkındaki şikayetlerin, büyük bir kısmı kambiyo senetler-ine bağlı alacakların çabuk ve emin bir şekilde takip edilmedikleri merkezindedir.

    Yürürlükteki kanun hükümleri hemen tamamen değiştirilmek suretiyle kambiyo senetleri hakkında yepyeni bir sistem kabul edilmiştir. Bu yapılırken İsviçre Kanunundan istifa edilmiş ise de, konulan hükümler milli bünyemize uygun yerli hükümlerdir. Bu hükümlerin konulmasında, Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu ile İcra İflas Kanununun diğer hükümleri arasında bir ahenk kurulmasına azami derecede gayret sarf edilmiştir.

    Bu maddede kambiyo senetlerine mahsus hususi takip hükümlerinin genel şartları gösterilmiştir. Bu yola gidilmesi için, alacağın bir kambiyo senedine (çek, poliçe, emre muharrer senet) müstenit olması lâzımdır. Yürürlükteki Kanunumuzun sistemine uygun ve İsviçre sisteminden farklı olarak, bu yol hem haciz hem de iflas yolu olarak kabul edilmiştir. Yalnız, borçlunun bu yol ile de iflasının istenebilmesi için, onun iflasa tâbi şahıslardan (m. 43) bulunması lâzımdır. Borçlu iflasa tâbi şahıslardan değilse onun aleyhine ancak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunulabilir.

    Takip talebinin muhtevası 58. maddede olduğu gibidir. Yalnız alacaklı iflasa tâbi borçlusu aleyhine haciz veya iflas yollarından hangisini istediğini yazmakla mükelleftir. Alacaklı takip talebine kambiyo senedinin aslını eklemeye mecburdur. İcra memuru, senet aslını kaideten kasasında saklayacaktır. Ancak memur senet üzerine ibraz (takibe konulduğu keyfiyetini) bildiren bir meşruhat verdikten sonra, senet aslını alacaklıya verebilir. Bu takdirde, dosyaya kambiyo senedinin ve bu senet ve varsa alonj üzerine yapılmış ciro vesair muameleleri de ihtiva etmek üzere noterlikçe tasdikli sureti konur.

    Ticaret Kanununa göre kambiyo senedi borçlusuna müracaat edilmesi için protesto veya ihbar tebliği varakasından borçlu aleyhine bu fasla göre takip yapılabileceği kanaatine varırsa, alacaklının talebine göre haciz veya iflas emri tanzim edip borçluya gönderecektir. İcra memuru, adı geçen senet ve vesikaların tetkikinden sonra alacaklının kambiyo senetlerin müsteniden takip yoluna müracaat hakkı olmadığını tespit ederse, ödeme emri göndermekten imtina edecektir. Bu takdirde alacaklının tetkik merciine şikayette bulunmak hakkı tabiatıyla mevcuttur.»


  • Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi

    «Bu maddede yapılan değişikliğin esası alacaklının kambiyo senedinin aslını takip talebi ile birlikte icra dairesine vermek mecburiyetinde olmasıdır. Bu husus esasen bugünkü kanunumuzun sistemi (m. 167, f. 2) icabı olduğu gibi, 58. maddede yapılan değişikliğin de zaruri bir neticesidir. Yalnız, burada senedin aslı yerine fotokopi verilmesi dahi kabul edilmemiştir. Zira kambiyo senetleri kıymeti evraktan maduttur. Senedin hem icraya konması, hem de alacaklı elinde kalarak tedavül etmekte devam etmesi tasavvur olunamaz. Bundan başka borçlunun senedi icra dairesinde görerek ona göre karar ittihaz edip etmeyeceği hakkındaki düşüncesini toplayarak kararını verebilmesi, icra memurunun kambiyo senedi tetkik ederek kambiyo senetlerine mahsus takip yolunun caiz olup olmadığını tesbit edebilmesi ve nihayet borçlunun senet karşılığında borcunu icra dairesine ödeyebilmesini temin için de, kambiyo senedinin aslının icra dairesinde bulunması zaruri telâkki olunmaktadır. Bu sebeple, madde değiştirilmiş, üçüncü fıkra ise tasarıdan tamamen çıkarılmıştır.

    Bundan başka maddenin ikinci fıkrasındaki (3. varsa protesto veya ihbar tebliğ varakasını) ibaresi çıkarılmıştır. Bunlardan ihbar tebliğ varakası senet borçlusuna müracaat için şart değildir. Protestonun bazı senet borçlularına müracaat için şart olduğu haller varsa (TK. m. 642), genel olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna müracaat için protesto şart değildir. Bu sebeple yanlış anlamaya meydan vermemek için, (varsa protesto... varakası) ibaresi de metinden çıkarılmıştır. Protesto şart olan hallerde, icra memuru alacaklının borçluya müracaatının şartlarının mevcut olup olmadığını re’sen araştıracak ve protestoya lüzum olduğunu anlar ve bunun bulunmadığını tesbit ederse, kambiyo senetlerine mahsus takip yolunun caiz olmadığından bahs ile ödeme emri göndermekten imtina edecektir.»