Takip konusu bono’nun, taraflar arasındaki iki tarafa borç yükleyen sözleşme (protokol) uyarınca «teminat senedi» olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde, bononun «mücerret borç ikrarı»nı içeren bir senet olmaktan çıkacağı ve «bono» niteliğini kaybedeceği (kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı)—
Yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş olan çekin, takip konusu yapılamayacağı—
Takip talebiyle birlikte kambiyo senedinin aslı ve borçlu sayısı kadar onaylı örneğini takip talebine eklenmemiş olması halinde borçlunun «takibin iptali»ni değil «ödeme emrinin iptalini» isteyebileceği-
İbrazdan sonraki ciro alacağın temliki hükmünde ise de, ibrazdan sonra hamil tarafından takipte bulunan alacaklıya yapılmış bir ciro bulunmadıkça takip yapan alacaklının «yetkili hamil» sayılmayacağı—
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar» vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s. K. 4/a) talep edilebileceği (yani devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vâdeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faizin hesaplanması gerekeceği)—
Çeklerde «vâde» olmayacağından, düzenlenen çekte iki tarih bulunması halinde, «önceki tarih»in, «keşide tarihi» olarak kabulü gerekeceği—
«Keşide yeri»ni belirtmek amacıyla yapılmış olan ancak belirgin olmadığı ve tereddüde neden olacağı için geçerli olmayan -ve bonoda; «K.Çekmece», «V.Şehir», «İSK», «Ç.Kale», «Ant» «Adp», «İstan», «D.evler», «ESK» «M.KÖY» şeklinde gösterilmiş olan- yerler: -
Kambiyo senedinde «geriye ciro»nun mümkün olduğu, ancak geriye cironun gerçekleşmesinden sonra bonoyu devralan cirantanın, bonoyu devretmeden önceki durumuna döneceği ve bu durumda kimlere başvurma hakkı varsa ancak onlara karşı takip yapma olanağını elde edeceği, kendisinin sorumlu olduğu kimseye «müracaat borçlusu» olarak başvuramayacağı—